Uykucu Aslan
Bu kitabı aylar önce kitapçıda görüp yüzümde hınzır bir ifadeyle kasaya yönelmiştim. O zaman daha Elifle uyku eğitimine başlamamıştık. Hayatımızda sadece “Benim Uykum Yok!” diyen bir ‘Gübercin’ vardı. “Uykucu Aslan”ın Elif’i de uyutacağını ümit etmiştim. Aldığım zamanlarda pek ilgisini çekmedi ama son haftalarda kitabı ezberlediğime göre rahatlıkla Elif’in favori kitabı
Çu’nun Bir Günü
Resimli kitapları “yetişkin” zihni ile kendinize okumak başka çocuklara canlandırarak okumak bambaşka oluyor. Elif’e bu kitabı okumamış olsaydım, kitap yorumum biraz eksik kalırdı. Son günlerde Elif’in “bi daa oku Anne” diye arka arkaya okuttuğu bir kitap olmasa Çu’dan bu kadar heyecanla bahsetmezdim. Bence Çu, küçük yaş grubunun kısa sürede favorisi
Kafasına Edeni Bulmaya Çalışan Köstebeğin Hikayesi
Günlük hayatta su içmek kadar ‘doğal’ bir şey değil mi aslında tuvalete gitmek? Neden bunu bu ayıp karşılıyor ve ‘lavaboya gidiyorum’şeklinde kendimizi ifade ediyoruz, anlayamıyorum. Bunu muhtemelen çocuklar da anlamıyor. Ve gizlenen/saklanan her şeyde olduğu gibi içinde ‘pırt’, ‘kaka’ vb. geçen hikayelerde bolca kıkırdıyorlar. Bu kitabı da tam da bu yüzden
Bir Fil Nasıl Uyur?
Elif ile bir süredir “uyku eğitimi” sürecindeyiz ve bu süreçte Elif’in uykusunu getiren kitaplardan ilki “Güvercin Geç Yatmasın” ise diğeri de Elif’in deyişiyle “Filli Kitap”, “Bir Fil Nasıl Uyur?”. Salim ve Özlem’in “Kıl kuyruk Popi” çalışmasından sonra yeniden bir arada olmalarına çok sevindim. Bence uyum içerisinde olabilen yazar-çizer ikilisi kitabın ruhuna yansıyor.
Güvercin Geç Yatmasın
Ah ben o geç yatan güvercini bir yakalarsam… Ah onu bir elime geçirirsem… İşte o güvercinin benden çekeceği var! Ama yakalayamıyorum haydudu 🙂 Bu kitabı Banu sayesinde tanımıştım ama nedense almamıştım. Ta ki geçenlerde Selcen ve Semra “Esra mutlaka oku” diyene kadar. Sepete ekledim ve ne kadar eğleneceğimi beklemeye başladım. Hatta dayanamayıp o ara
Şuşu ve Üçtekeri / Şuşu Can ve Dörtteker / Yıldıray Karakiya
Bazı kitaplar var, okudukça okuyasım geliyor. Bu ara mutluluk kaynağım ŞuŞu 🙂 Sebebi de var elbette. Şuşu’yu Elif’e o kadar çok okumuşum ki- cidden farkında değilim- Elif benim mimiklerimi, el-kol hareketlerimi kapmış. Bugün fark ettim. Bebeklere kitap okumak çok güzel ancak her kitap bu kategoriye uygun olamayabiliyor. Ya yazıları uzun oluyor
Wave / Dalga / Suzy Lee
Bir kitabı anlatmak isteseydim sanırım şöyle demem gerekirdi: “Suzi o gün evde çok sıkılmıştı; annesiyle oyunlar oynamış, tavşanıyla çay partisi vermiş-kurabiyeleri fincana yarım batırarak yemişler- kitaplıktaki kitaplarını renk sırasına göre dizdikten hemen sonra aynı renkler asla yan yana gelmeyecek şekilde bir daha düzenlemişti. Ancak ne yapsın deniz ve güneş durmadan
Neboş / Sedef Özge
‘Bahçeli bir evde yaşasaydım ve günün birinde damdan bir martı yavrusu bahçeye düşseydi, neler yapardım acaba?’ 1) Bahçeli bir evde yaşasaydım: Alarmın “uyan dedim sanaa” sesiyle değil, bahçedeki ağaçlara konan kuşların cıvıltısıyla uyanırdım muhtemelen. Veya evdeki köpeğin (ismi Tatlım olsun) suratımı yalaması (ki bundan hoşlanacağımı sanmıyorum) ya da hayal bu
Bala’nın Mektubu / Odile Kayser
Bala’nın Mektubu kitabı ‘tavsiye’ üzerine alıp okuduğum bir kitap. Varlığından haberdar bile değildim. Genelde yayınevlerinin kataloglarını inceleyip notlar alırım ama Bala hiç gözüme çarpmamış. Nesin Yayınevi’nin ‘özgün’ tarzını gerçekten seviyorum. Okul öncesi çocuk edebiyatında son dönemde o kadar benzer eserler okuyorum ki , ‘ben bu hikayeyi bir yerden tanıyorum’ diyorum.
Meşe Palamudu Serisi / Julia Donaldson
Uzun zamandır “Bebeklik” kitaplarına ekleme yapmadığımın farkındaydım ve yine uzun zamandır bu kitaplar hakkında bir şeyler yazmak istiyordum. Bu seri için ebeveyn sevgisi yetmiyor bence çok daha mühim bir şey gerekli; okuyucu onayı. Bizim durumumuzda bu kişi 3 yaş 3 aylık olan Elif. Bu seri aslında 0-3 yaş grubuna hitap ediyor görünse