Tepetaklak
İnsanın hayatı bazen tepetaklak olabilir. Başınıza öyle bir şey gelir ki zeminin ayaklarınızın altında olmadığını şaşırarak fark eder, elinizi ayağınızı tam olarak nereye koyacağınızı bilemezsiniz. Eğer sekiz yaşındaysanız bu durum daha da ilginç bir hal alabilir. En azından benim yaşadığım durumda böyle gelişti olaylar. Otuz yedi yaşındayım ve hayatım birkaç
Francesca Sanna Kitapları
Francesca Sanna kitapları ile ilk olarak -yaklaşık 3 sene önce- Taze Kitap yayınlarından çıkan kitabı Yolculuk /Journey ile tanışmıştım. Yazar-çizer ortaklığı olan kitaplar benim için de her zaman daha dikkat çekici oluyor. Francesca Sanna‘nın diline ve çizgisine baktığımda beni derinden etkileyen noktalar ve duygu paylaşımları gördüm. Francesca Sanna Kitapları Türkiye’de
Oz Büyücüsü
L. Frank Baum’un Oz Büyücüsü isimli kitabını ilk okul zamanında okumuştum. O zaman Dorothy’nin ayakkabılarından büyülenmiştim. Sonra ara ara yeniden okudum ama en çok etkilendiğim okuma, geçen ay yaptığım son okuma oldu. Ve hemen bir hafta sonra da şu yazıda bahsettiğim, Çocuklarla Felsefe uygulamalarından birinde Oz Büyücüsünde benim de altını
Kayıp Kapının Anahtarı
Öğrenim hayatım boyunca kendimi biraz “öteki” hissedip kabuğuma çekilmiştim. Kabuk zamanla konfor alanı oldu ve orada yaşamanın haricinde bir şeye adım atmak istemedim. “Her güzel şey inanmakla başlar küçük balık.” diye fısıldadı sonra biri. Önce, bana ailemin “küçük balık” dediğini nereden bildiğini sorguladım sonra da bana söylediği cümlenin inanmakla ilgili