Konuş Maria
‘’Bir yerde yaşam varsa, orada umut da vardır.’’ Tolstoy Doğanın seslerini duyabilme imkânınız oluyor mu? Ya da öyle bir zamanı kendinize ayırabiliyor musunuz? Sadece iki dakikanızı ayırıp dinleyin. Bambaşka seslere tanık olabilirsiniz. Hayatımız boyunca karşımıza çıkan insanların da her biri değişik seslere sahip. Gerçekten zaman ayırıp karşımızdaki insanı dinlediğimizde anlamamız
Söyleşi: Selin Feldman
Newton’dan bahsederken ne kadar “sözel” bir öğrencilik yaşadığımdan ve sayısal dersleri nasıl geçtiğimden ve geçemediğimden bahsetmiştim. Okuduğum birçok çocuk kitabı için “çocukken okusaydım keşke” dediğim çok oldu ama bazıları için bunu daha farklı sebeplerle diliyorum. Mesela tarih, bilim, coğrafya kitaplarının “sıkıcı” algısından uzaklaşmak ve tarihi olaylara, buluşlara, icatlara yakından bakabilmek.
Söyleşi: Gökçe Akgül / Newton
Gökçe Akgül’ün ilk çizgi romanı Isaac Newton hakkında yazdığım yazıda minik bir söyleşiden bahsetmiştim. “Bu kitap nasıl oluşturuldu?”, “Newton meyveli keki Halley’den önce mi yedi?“, “Gökçe Akgün çizimleri tasarlarken kızı Güneş ona ne dedi?”gibi soruların cevaplarını merak ediyorsanız, hiç durmayın başlayın okumaya: Aslında “Newton” kitabı hakkında soru sormak istiyordum ama
Parantez
Yayınevlerinin kataloglarını karıştırmayı ve onlardan not almayı seviyorum. Bazı kitapları henüz ön satıştayken takip etmem de bundan kaynaklanıyor. İşyerinde veya evdeyken boş bulduğum anlarda iki sayfa da olsa katalog karıştırınca kitapçıda hangi rafa yöneleceğimi biliyorum. Tudem’in online kataloguna bakar bakmaz karşıma masmavi kapaklı bir kitap çıktı. Kapak rengi ve kapaktaki
Isaac Newton
Kitaptan bahsetmeye geçmeden önce uzun uzun matematik-fizik-kimya dersleriyle olan ilişkimi anlatasım var. Ama yok kendimi tutacağım ve sadece özet geçeceğim. İlkokulda yani matematikle tanıştığım o ilk zamanlara dönecek olsak kafası epey karışmış bir Esra görürüz. Hayal bulutlarının üzerinde süzülürken çarpım tablosunu ezberleyemiyor olmam bence çok normaldi. (hala da bilemem 🙂