Limon Kütüphanesi / Jo Cotterill
Jo Cotterill’in Limon Kütüphanesi kitabını ismi, kapağı ve konusu sebebiyle uzun zamandır okumak için listemde bekletiyordum. Geçen hafta ben de sonunda kütüphaneye giriş yaptım. Arkadaşlık ne zaman başlar? Hayatınıza birini almaya hiç ihtiyaç duymadığınızı düşündüğünüz bir an gelip sizin kapınızı çalabilir mi? “Evde yokum” diye seslenirken bu ironiye gülersiniz ancak ısrarla
Sekoyana’nın Kapıları / Şiirsel Taş
Şiirsel Taş’ın Sekoyana’nın Kapıları kitabını Sevgili Latife hediye edene kadar varlığından haberdar değildim. Ve ilginç olan Herman Hesse‘nin Ağaçlar kitabından hemen sonra ve aslında birlikte bir okuma yapmış olmam oldu. Ve tam da o günlerde eve dönerken bir ağaç keşfettim. Yanındaki ağaçlardan neredeyse hiçbir farkı yoktu ancak bana seslenmesinin bir sebebi vardı:
Anneannem Bebek Oldu! / Burcu Bahar
Burcu Bahar’ın “Anneannem Bebek Oldu” kitabıyla BDK paylaşımı sayesinde haberim oldu ve konunun farklılığı sebebiyle okuma listeme aldım. Tam da o günlerde kitap fuarı oldu ve ben kitap fuarında Burcu Bahar ile denk geldim ve minik bir tanışmanın ardından kitabımı imzalatıp öyle ayrıldım fuardan. Araya başka kitaplar girince bu meşhur
Gecen Gündüzüm Olsa / Andreas Steinhöfel
En sevdiğim yazarlardan biri Andreas Steinhöfel olmasına ve kitaplarını dönüp dönüp okumama rağmen blogda neden bu kadar az kitabı var, bilmiyorum. Biriyle çocuk kitapları hakkında bir sohbet başlamışsa nasıl oluyorsa konu Steinhöfel‘in kitaplarına ve tarzına geliyor. Ortak görüş, zirvenin Riko ve Oskarlarda olması olsa da her kitabındaki özgünlüğü ve kendini
Mehtaplı Bir Gece
Mehtaplı Bir Gecede Rüyalar Çocukken gördüğünüz rüyaları hatırlıyor musunuz? Ben çok azını hatırlıyorum. Ancak içerisinde ejderha olan bir rüya görmediğime de eminim, yoksa unutmam mümkün olmazdı değil mi? Zanna Davidson‘ın yazdığı ve Seo Kim‘in resimlerini yaptığı bu harika kitapta ise küçük bir kızın rüyasına ortak oluyoruz. Mehtaplı Bir Gece Öyle
Kurt Geri Dönmüş! / Geoffroy de Pennart
Siz de duydunuz mu? Eyvah ki ne eyvah! Ne yapacağız biz şimdi? Kurt geri dönmüş! Hiiiii!!!! Hemen saklanmak gerek, peki nereye? Benim aklıma bir yer geliyor ama önce ormanda bir tur atmak gerek. Biraz havuç kokusu takip edersek sanırım işimiz kolaylaşır. Masal Kahramanları da Burada! Kimler yok ki Geoffroy de
Dâhiler ve Şampiyonlar / Guido Sgardoli
Yaşam hikâyeleri nasıl başlar? Bazen bir doğumla bazen de tam ortasından ve hiç beklemediğiniz bir şekilde. Başkalarının hikâyeleri çoğu zaman bize çok daha büyüleyici gelir. “Bak işte onun anlatacak ne çok şeyi var.” Deriz. Gördüğümüz tek bir kesite bakarak bütüne dair yorumlarda bulunuruz hatta. “İyi, çünkü parası / gücü /
Zizi Dedektif Öyküleri Yazıyor / Zeynep Alpaslan
Bu kitabı okurken sıklıkla şunu düşündüm, “Neden daha önce Zeynep Alpaslan okumadım?” Verecek bir cevabım yok çünkü kendisini yeni tanıdım. Eğer Gökçe Yavaş Önal bu kitabı paylaşmasaydı daha önceki Zeynep Alpaslan kitapları da radarıma girmeyecekti. Ama ben asıl sebebi biliyorum sanırım. Kapaktaki çizim. O kadar basit. Zizi’nin gözlüğünün arkasında kalsa
Tilki Tilda
Selçuk Ceylan’ın Tilki Tilda kitabı hakkında yazılanlar, Tilda’yı çok merak etmeme sebep olmuş ancak bu tatlı kuyrukla kitaplığımda uzaktan bakışmakla yetinmiştim. Limon Okuma Grubu’nun bu ayki kitaplarından biri olduğunu duyunca dün metroda okumak için çantama attım hemen. Sesini duymam uzun sürmedi; “Hey, evcil insan, çıkar çabuk beni buradan.” “Ne zaman
Küçük Kara Bulut
Eskiden bulutlara o kadar da sık bakmazdım.Bazen kafamı yukarı kaldırır ve gökyüzünde bazı bulutlarla karşılaşırdım ama bulutların benim için anlam kazanması Yoko Ono‘nun Meşe Palamudu kitabından sonra oldu. (Gerçi bu kitapla beraber sadece bulutlar değil birçok şey yeniden anlam kazandı.) Bulutlara daha sık bakar ve gözlem yapar oldum. Nazlı Deniz