Bozulan Fenerin Biraz Hüzünlü Hikâyesi Ya Da Aşk Tutması
Olcay Mağden Ünal’ın yazdığı Ceylan Aran’ın resimlediği ve Çınar Yayınları tarafından yayımlanan Bozulan Fenerin Biraz Hüzünlü Hikâyesi ya da Aşk Tutması, uzun isminin hakkını veren, oyun arkadaşlarına selam gönderirken çocukluğun hem ciddiyetini hem samimiyetini aynı dilde buluşturan kahverengi gözlerle dolu bir kitap. Dünya üzerinde kaç milyar kişide olduğu önemli değil
Bir Balonun Peşinden
Bloğa yazı yazmayı çok sevsem ve bu konuda heyecandan yerimde duramasam da tüm gün ekrana bakarak yaptığım işim sebebiyle akşam olunca bilgisayarı görmek istemiyor canım. Ama bazı anlar ve kitaplar da var ki, anlatmazsam çatlarım dediğim, onları bekletmek dondurmanın erimesine göz yummak gibi oluyor. Kıymet’in Bir Balonun Peşinden kitabı gibi.
Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu
2019’un nisan ayında Belgin’den bir mektup aldım. Mektubun içerisinden de iki kitap çıktı. (Belki de tam tersiydi deyip en başta kafanızı karıştırayım.) İkisinin de baskısı yok ve ağzımı şaşkınlıktan ne kadar kocaman açmışsam geri kapatırken yorulmuştum. Kitaplardan biri -şu hayatta en en en sevdiğim ve güldüğüm seriden- Yamuk Okuldu. Onun
Müzede Canavar Yokmuş
Evde sanat konulu kitapların sayısı arttıkça mutlu oluyorum ve bu alanda okumalar yapmak bana farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Yolun başındayım bile diyemediğim bir yerdeyim ama bulunduğum yerde yanımda Elif’in de olması çok keyifli. Daha dün sanatla ilgili bir kitap hakkında podcast yayını yaptık, çok eğlenceliydi. “Müzede Canavar Yokmuş” kitabını
Dedem Bir Japon Balığı
Dedem Bir Japon Balığı kitabını alalı epey oldu aslında ama bugün pikniğe gittiğimizde okuma fırsatı buldum. İçinde dede geçen kitapları, dede-torun ilişkilerini çok seviyorum. Kendi dedelerimle tanışma fırsatım olmadı. (Doğumları 1905 ve 1907 olunca) Ancak teyzemin eşine “dede” diyerek büyüdüm ve tam üç yıl önce vefat edene kadar da dede-torun
Küçük Kara Bulut
Eskiden bulutlara o kadar da sık bakmazdım.Bazen kafamı yukarı kaldırır ve gökyüzünde bazı bulutlarla karşılaşırdım ama bulutların benim için anlam kazanması Yoko Ono‘nun Meşe Palamudu kitabından sonra oldu. (Gerçi bu kitapla beraber sadece bulutlar değil birçok şey yeniden anlam kazandı.) Bulutlara daha sık bakar ve gözlem yapar oldum. Nazlı Deniz