“Başka Bir Yerde Yaşasaydım” kitabının çizimleri de hikaye ile öyle bütünleşmiş ki, sessiz kitap olsaymış da yine aynı etki ile kitabı okurmuşuz gibi hissettim.
Sona saklamadan Düzakın’ın web sitesini buraya ekleyeyim ve bu yazıya geçmeden çizer ile sizi tanıştırayım.
İnsanın hayal kurma vakti geldiğinde ilk sıralarda yer alan şeylerden biridir; seyahat etmek, farklı yerler keşfetmek ve hatta başka bir yerde yaşamak.
Benim için de geçerli bu durum çünkü gönlümdeki kütüphane deniz kenarında olduğundan her sabah binaları değil de güneşi selamlayabileceğim o “başka yer”in hayalini kuruyorum.
Ve muhtemelen birçok kişiye sorsak; çoğu yaşadığı yerden memnun olmadığını (özellikle büyükşehirde yaşayanlar) ve başka bir yere taşınmak istediğini söyler.
Bu hikayede ise durum biraz farklı.
“Neden burdayım acaba?
Tam burada.” sorgulaması ile başlayan kitap farklı yerlerde yaşamanın her zaman toz pembe olmadığını ve dünyada bizden çok daha zor şartlarda yaşayan bireyler olduğunu yüzümüze çarpıyor.
Bulunduğu ortamdan (hele ki incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle) memnun olmayan birine okumak içinse ideal bir kitap. Çünkü bazen kendimizi öyle kaptırıyoruz ki, kendimizinki dışındaki tüm dünya eşsiz benzersiz ve harika görünüyor.
Özellikle son yıllarda tv dizileri, sosyal medya paylaşımları göz önüne alınırsa herkesin hayatının ne kadar “eğlenceli” olduğu sonucunu çıkarıp, bir de kendi hayatımızdaki rutine bakıp iç geçiriyoruz.
Oysa ne ekranın ardındakiler tamamıyla gerçek ne de yaşandığı halde varlığından haberdar bile olmadıklarımız sahte.
Bu hikayeyi konusu sebebiyle 5+ yaş grubu olarak düşünürsek çocukların dünyasını genişletme açısından ve sonrasında bu konular hakkında sohbet edebilmek açısından da oldukça önemli.
Nedir bu konular?
Savaş, göç, çocuk işçi vb. çocuk kitaplarında pek sık rastlamadığımız konular.
Oysa her ne kadar biz sadece ekranın ya da perdenin bize göstermek istediğine odaklanıp rahatlasak da aslında dünyanın ne yazık ki hala birçok yerinde bu konular uzaklaşılamayacak kadar ortada duran meseleler. Bizim onlar yokmuş gibi davranmamız durumu değiştirmiyor.
ÇİZİMLER
Kitapta en sevdiğim çizimlerden biri buydu. Hikaye 6-7 yaşlarındaki bir erkek çocuğun çizimleri ile güçlendirilmiş. Daha önce dediğim gibi, bu çizime bakınca aslında yazar ne yazmış veya ne demek istemiş diye okumaya gerek bile duymuyorsunuz. Akın Düzakın’ın inanılmaz bir hayalgücü ve çizim yeteneği var, bu haliyle Shaun Tan’ı andırıyor.
Çeşitli yerler gördükten ve birtakım sorgulamalar yaptıktan sonra “O zaman burada yaşayan biri bana, burada yaşayabilirsin, dese güzel olurdu.” ifadesini okumak insanının aklına kitaptaki giriş cümlesini getiriyor: “Neden burdayım acaba?” sorusuna.
Her ne kadar düz bir anlatım ve olay örgüsü olmasa da hikayenin sonu çok güzel bağlanmış.
Hikaye havada kalmamış ama hiçbir şeye de tam bir cevap verilmemiş.
Bu kitabın en önemli işlevi unuttuğumuz veya belki unutmak istediğimiz şeyleri hatırlamamıza sadece birkaç soru cümlesi ile katkı sağlamış olması.
Benim bu hikayeden sonra etrafımdakilere ve “başka yerde yaşama”isteğime olan farkındalığım arttı.
Umarım Akın Düzakın’ın çizimlerini yaptığı daha birçok hikayeyi okuma şansımız olur.
Peki, sizce hayat dünyanın her yerinde aynı mıdır?
*Bu kitaplar da ilginizi çekebilir.
Başka Bir Yerde Yaşasaydım
Yazan: Constance Orbeck-Nilssen
Çeviren ve Resimleyen: Akın Düzakın
Yaş grubu: 5+
ABM Yayıncılık, 2017, 32 sayfa, karton kapak
0 Yorum
Yorum gözükmüyor
Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!