Tepetaklak
İnsanın hayatı bazen tepetaklak olabilir. Başınıza öyle bir şey gelir ki zeminin ayaklarınızın altında olmadığını şaşırarak fark eder, elinizi ayağınızı tam olarak nereye koyacağınızı bilemezsiniz. Eğer sekiz yaşındaysanız bu durum daha da ilginç bir hal alabilir. En azından benim yaşadığım durumda böyle gelişti olaylar. Otuz yedi yaşındayım ve hayatım birkaç
Tatilde Ne Okusun Çocuklar?
Başlık ile biraz zıt görünebilecek ama daha gerçekçi birkaç madde ile başlamak istiyorum: Hiçbir şey okumayabilirler. Canları ne istiyorsa onu okuyabilirler. Evde ne varsa onu okuyabilirler. Liste yapmaya başlamadan önce bunları hatırlatmak istiyorum. Bir çocuğun tatil olduğu için bir şeyler okumaya zorlanmasına üzülüyorum. İlle de o kitap veya bu kitap
Çözüm Bakanlığı
Yeni yılda okuduğum ikinci kitap, Çözüm Bakanlığı‘nı tanıtım bülteninde görür görmez meraklanmıştım. Hollanda çocuk edebiyatından son yıllarda epey kitap okuduk ve ben bu kültüre aşina olmayı sevdim. Bir sorununuz varsa ne yaparsınız? Bir mektup yazmak durumu düzeltir mi? Peki, mektubu kime yazacaksınız? Siz bu kısmı düşünürken ben biraz Nina’nın yanına
Aheste Gariplikler Adası
Günün birinde adaya düşecek olursam -ki umarım bu olmaz- Gariplikler Adası‘na düşmek istiyorum. Teknem aheste aheste yanaşabilir sahile, alabora olmaya veya kıyıya vurmaya gerek yok. Ama bir dakika ben Denizci değilim ki! Yani içinde deniz geçen bir işim var ama bu denizci olmak anlamına gelmiyor. Hele ki adım Denizci hiç
Ayı Geldi
Bazen bir ayı gelir ve o kadar çok şeyi değiştirir ki… Esra: (heyecanla) Kerem, ayı gelmiş! Kerem: (Kapıya bakarak, sevinçle) Hani nerede anne? İçinde ayı geçen kitapları severim. Özlem’in Davetsiz Misafir ‘inde olduğu gibi sevimli bir ayıysa hele. Kitap okumaya kendini kaptırmış ayıları da severim, onlar belki sadece okumayı çözmeye
Oz Büyücüsü
L. Frank Baum’un Oz Büyücüsü isimli kitabını ilk okul zamanında okumuştum. O zaman Dorothy’nin ayakkabılarından büyülenmiştim. Sonra ara ara yeniden okudum ama en çok etkilendiğim okuma, geçen ay yaptığım son okuma oldu. Ve hemen bir hafta sonra da şu yazıda bahsettiğim, Çocuklarla Felsefe uygulamalarından birinde Oz Büyücüsünde benim de altını
Kayıp Kapının Anahtarı
Öğrenim hayatım boyunca kendimi biraz “öteki” hissedip kabuğuma çekilmiştim. Kabuk zamanla konfor alanı oldu ve orada yaşamanın haricinde bir şeye adım atmak istemedim. “Her güzel şey inanmakla başlar küçük balık.” diye fısıldadı sonra biri. Önce, bana ailemin “küçük balık” dediğini nereden bildiğini sorguladım sonra da bana söylediği cümlenin inanmakla ilgili
Kofi Veya Bağışlama Sanatı
Okuduğum her kitabı buraya yazma imkanım olmuyor ama her kitabın buraya yazılma hikayesi oluyor. Kofi ile Bir Dolap Kitap sayesinde tanışmıştım, sene 2013 aylardan da nisandı. Radyo programlarını dinleyip kitabı çok merak edip hemen o gün koşarak almıştım.Okudum ve bendeki etkisi çok uzun süre devam etti. Kofi’yi kitap kulübümüzle de
Sihirbazın Fili
Kate Di Camillo adını okuduğum kitaplarda görüyor, merak ediyor ancak bir türlü hangi kitabından başlayacağıma karar veremiyordum. Aklımda daha çok Winn-Dixie Sayesinde ve Despero’nun Öyküsü vardı ama yorumlarına çok güvendiğim arkadaşım, öncelikle mutlaka Sihirbazın Fili kitabını oku deyince ve bana ödünç verince geçen gün hızlıca okudum. Yavaş okumamamın sebebini yazıda ayrıca
Hayalbazlar Geçidi
Hiç düşündünüz mü ilk hayali kim kurdu? Kim olduğu çok önemli değil belki ama neyin hayalini kurdu? İlk hayal neydi? Bunu bilmemizin imkanı var mı gerçekten bilmiyorum ama Dilge’nin kitabını okuduktan sonra (yazana kadar unutup yeniden okuduğum için süre uzun 🙂 “hayal” konusu üzerinde epey düşündüm. Bu kitaptan bağımsız olarak,