Kirpi Kız
Bir gün yolda yürürken birini görürsünüz ve ona aşık olursunuz! Bir gün bir kafede oturmuş kitap okurken kafanızı kaldırdığınızda size doğru gülümseyen bir çift yeşil göz görürsünüz ve o kişiye aşık olursunuz! Ya da uzun zamandır tanıdığınız bir arkadaşınıza zaman içerisinde aşık olursunuz! Aşkınıza karşılık bulabiliyorsanız bu harika bir şeydir,
Duvarların İçindeki Kurtlar
Neil Gaiman ile üniversitede Sandman serisi ile tanıştım. Okurken acayip korktuğumu ama buna rağmen kitabı elimden bırakamadığımı hatırlıyorum. Çok sonra Koralin’i okuduğumda da benzer şeyler hissetmiştim. Babam Süt Peşinde ise tadından yenmez bir sıcaklıktaydı, gülmekten gözümden yaş gelmişti hatırlıyorum. Odd ve Ayaz Devleri ve Yıldız Tozu’nu da yeniden okumam gerek,
Denizi Düşleyen Prenses
Bir çocuk kitabından bahsetmeyecek olsaydım sanırım başlıktaki “prenses” ben olurdum; denizi düşlediğim için.. Ankara’nın sevmediğim birçok özelliğinin yanında denize en az 4-5 saat uzaklıkta olması da sayılabilir. O yüzden, sıklıkla ben de denizi düşlerim. O yüzden de Wave’i çok severim. Denizi Düşleyen Prenses’in içerisindeki dağ/deniz karşılaştırması/tercihi de çok güzeldi. “Dağlardaki
Çocuk / Colas Gutman
Colas Gutman’ın, Rose ve Süper Kahramanlar Yüksekten Uçar kitaplarını da çok sevmiştim. “Çocuk” kitabında ise bambaşka bir konu var. Leonard, doğayı çirkin, yeşil ve sıkıcı bulan ancak doğaya aşık anne-babasıyla, doğanın içinde yaşam süren bir çocuktur. Bir gün anne babasıyla keçi yolunda yürüyüşe çıkar, ormanda kaybolur ve bir koyuna rastlar.
Kral İle Deniz
Bir gün kitapçıda gezerken sırtı incecik bir kitaba rastladım. Hangi rafta olduğunu hatırlamıyorum ama zayıflığı ve ardından kapağı ilgimi çekmişti: Kral ile Deniz. Bahsettiğim zaman diliminde (şu an milat öncesi gibi geliyor) Elif ( 7.5 yaşında) hayatımızda yoktu ve ben okuduğum her çocuk kitabı ile yıllardır üzerimde kabuk bağlamış yaralarıma
Gönül Kuşu
Bloga yazmak istediğim,bloga yazılmak isteyen öyle çok kitap var ki. Kitaplıkta onlarla bakıştığımda içimde hafiften burukluk hissediyorum ve ‘tamam, söz az kaldı’ diyerek gönüllerini almaya çalışıyorum. Bu neden bu kadar önemli aslında geçen gün uzunca anlatmıştım ama ‘kaydet’ demeyi unuttuğum için yazının sadece 3te 1i sistemde kalabilmiş, diğerleri uzay boşluğunda
Antika’nın Sihirli Kutusu
Bu kitap benim ‘kitapçı ganimet’im. Bu ne demek? Vaktin vardır (az bile olsa) ve rafları rastgele karıştırırsın; bunu yaparken de (sosyal medyanın olumsuz etkilerinden biri) daha önce kapağını defalarca gördüğün onlarca kitap arasında dolaşır ellerin. Sonra bir an durursun çünkü karşında daha önce hiç görmediğin bir kitap vardır ve doğal
Sonya’nın Tavukları
Buraya yazmayalı 3 ay olmuş; seni öyle çok özledim ki Lokum, ah bir bilsen… Hangi kitap beni aniden buraya ışınlayacak bilmiyordum. Masamda notlar aldığım ve yazmak için heyecan duyduğum kitaplarım vardı ama nedense bu kıpırtıyı hiçbirinde hissetmedim. Sineksekiz Yayınevini uzaktan da olsa çok severek takip ediyorum, işini iyi yapmaya özen
Kaplan Uykusu
Her ne kadar bilgisayar başında oturmakta epey zorlansam da bazı kitaplar için bu zorluğa dayanıp kendimi yine bilgisayarda “Yeni Yayın” tuşuna basarken buluyorum. Hele ki söz konusu konu UYKU ise… Elif Nisan 2014 doğumlu ve doğduğu günden beri (yalan olmasın, 10. günden beri) uyumayı sevmeyen, uyumayı reddeden, uykuyla arası olmayan,
Çu’nun Okuldaki İlk Günü
Çu’yu hatırlıyor musunuz? Hani şu hapşırdığında kötü şeyler olan minik tatlı panda. İşte o şimdi biraz büyüdü ve okula başlayacak ama oldukça endişeli. Ona iyi davranıp davranmayacaklarını veya onu sevip sevmeyeceklerini çok merak ediyor. Annesi ve babası da onu rahatlatmaya çalışsa da endişesi pek geçmiyor. Neyse ki cana yakın bir