Frederick
Bu yazı aslında hiç aklımda yoktu. Bloga yazmam için bekleyen kitaplara belki biraz haksızlık yapmış olacağım ama çok sevdiğim Leo Lionni’den blogda şimdiye kadar hiç bahsetmemiş olma ayıbımı senenin son gününde de olsa kapatmak istedim. İşin aslı, gerçek sebep bu değil. Gerçek sebep, Frederick‘i -yazarak- anmak istemem. Leo Lionni’nin 1967
Çayırın En Tuhaf Yuvası
Yaklaşık altı ay önce bir aileyle tanıştık, arkadaş olduk ve kısıtlamalar el verdiğince sohbet anları yakaladık. Kısa bir süre sonra ailenin farklı bir dinamiği olduğunu hissettim. Aralarındaki diyalog oldukça güzeldi. Güzelden kastım hep iyi anlaşıyor olmaları değildi. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki, neşeliler, hayattan keyif almaya çalışıyorlar, üretkenler, başkalarının ne dediği
Dedem Bir Japon Balığı
Dedem Bir Japon Balığı kitabını alalı epey oldu aslında ama bugün pikniğe gittiğimizde okuma fırsatı buldum. İçinde dede geçen kitapları, dede-torun ilişkilerini çok seviyorum. Kendi dedelerimle tanışma fırsatım olmadı. (Doğumları 1905 ve 1907 olunca) Ancak teyzemin eşine “dede” diyerek büyüdüm ve tam üç yıl önce vefat edene kadar da dede-torun
Konuk Yazar: Sinem Atayurt Bozkuş / Okuduğunuzda İyi Hissedeceğiniz Ebeveyn Kitapları
Elif doğmadan önce okuduğum ve beni kuyu gibi içine çekip sonra da orada çaresizce bırakan ebeveyn kitaplarından sonra kitapçıya gittiğimde bile ebeveyn kitaplarının önünden geçesim gelmemişti uzun süre. Sonra -yavaş yavaş- bu küskünlüğün kitaplardan değil seçimlerden ve çocuğumu kitaba uydurmaya zorlayan benim bilincimden kaynaklandığını fark ettim. Göz ucuyla da olsa
Fil
Bazen bir acı yaşarız ve bu üzüntüyle ne yapacağımızı bilemeyiz. Ama sanırım daha kötüsü, bu acıyı yaşayan en yakınımızda birine bu üzüntüsüyle ne yapacağını söyleyememektir. Oysa bir FİL bu üzüntüyü sırtlayabilecek kadar yeterince büyük, ağır ve gridir. Peki bu FİL, gitmemekte ısrar eder ve evinizin içinde yaşamaya başlarsa ne yaparsınız?
İşte O!
Bundan yaklaşık 2.5 yıl öncesinde (ben yaklaşık 25 haftalık hamileyken) Elif’e bir gün “Ee öö” diye başlayıp sonra “Senin kardeşin olacak!” deyip sırıtmıştık, Elif de 3.5 yaşındaydı. O da “nerede kardeşim, ne zaman gelecek?” demişti. Ay ne romantik bir cümleydi bu. Tüm bu anları ileride izleyip gülsünler diye videoya çekmiştik.
Kurgu Dışı Çocuk Kitapları
Her çocuk roman, hikâye gibi türlerde kitap okumayı sevmeyebilir. Veya tam tersi bir çocuğun bambaşka konulara, dünyalara ilgisi olabilir. Tam bu noktada “kurgu dışı çocuk kitapları” kategorisinde toparlamaya çalıştığım kitapların önemli olduğunu düşünüyorum. Aralarında biyografi, gezi, günlük, etkinlik, anlatı, bilmece türünde tarih, coğrafya, mutfak, yemek tarifleri, felsefe gibi konu başlıklarında
Enno Ya Da Asfalttaki Karahindiba
Bazı kitaplar yolunuzun tam üzerine düşer ancak onu fark edip okumak veya hiç fark etmeyip yolunuza devam etmek biraz da sizin tercihinizdir. Enno benim için ilk gruba giriyor, bunun en önemli sebebi de kapaktaki çocuğun ürkek bakışları. “Bir derdim var ama kimse beni anlamıyor.” ifadesini yakaladığım için kitabı aldım ve
Anne Baba Sihri / Hedvig Montgomery
Öncesi Elif doğmadan önce büyük bir hevesle okuyup Elif doğduktan sonra uygulamaya başlayacağım kitapları, hiç de gerçeği yansıtmadıkları idrakine vardığım an teker teker elimden çıkarmaya başladım. Hatta bazılarına öyle sinir olmuştum ki, bana fayda verecekleri yerde beni yanlış yönlendirdikleri için ebeveyn yoluma zarar verdiklerini düşünmeye başlamıştım. Çok uzun bir süre
Bugün Burada, Yarın Orada / Peter Stamm
Kitabı ilk gördüğümde ve başlığı yazarken “Sonraki gün nerede?” diye bir ekleme yapmak istedim. Bugün burada ve yarın orada olan benim hikayem çünkü. Şimdilik, önümde ‘sonraki gün’ diye bir şey yok. Biraz,önceki günlerden bahsedecek olursam -ki bahsetmemek hem bugüne hem de yarına haksızlık olur- öncelikle gözünüzde arasından dar sokakların geçtiği,