Kirpinin Zarafeti

Kirpinin Zarafeti kitabını sıklıkla görüyor olmama rağmen Deniz Yüce Başarır Ben Okurum yayınlarında yer verene dek okuma isteğim olmamıştı. Merak ediyordum ancak belki bir ara okurum diyordum. Bu podcasti dinledikten sonra ve Ankara’daki kitap kulübümüzle bir kitap seçmek durumunda kalınca bu kitabı önerdim ve uzun bir aradan sonra kitap kulübümüze Kirpi’nin Zarafeti ile dönüş yapmış olduk.

Okumamın neredeyse tamamını Kerem’i uyuturken oldukça loş bir ortamda yaptığımdan ilk başlarda hikayenin içine girmekte epey zorlandım hatta araya başka kitaplar da aldım. Ancak sonrasında kitap kulübümüzle konuşurken fark ettim ki hikayenin giriş kısmında yolunu kaybeden sadece ben değilim. Hikaye kapıcı Renee ile başlıyor ve biz onun her ne kadar apartman sakinlerinden yaklaşık 27 yıl saklamış olsa da ne kadar entellektüel bir kişi olduğunu anlıyoruz. (Belki bu kısım biraz fazlaca gözümüze sokuluyor mu desem, emin olamadım.)

Kirpinin Zarafeti

Renee, kitabımıza adını da veren “kirpi” benzetmesinin asıl sahibi ve bu özelliğini kitap boyunca çeşitli sebeplerle görüyoruz.

Hikayenin sevdiğim yanlarından biri eş zamanlı bir anlatıma sahip olması. Ana karakter gibi görünen kapıcı Renee’nin hikayesinin yanına 12 yaşındaki Paloma’nın hikayesi, derin düşünceleri ekleniyor. Ve itiraf etmem gerekirse beni en çok etkileyen kısımlar buralar oldu. Paloma, zengin bir aileye sahip ancak mutsuz ve varoluş sancıları çeken genç bir kız ve sene sonunda kendini evle beraber yakma niyeti var.

Renee, Paloma ve Bay Kakuro

Birbirinden apayrı bu üç karakteri birleştiren biraz edebiyat biraz müzik ve Japon kültürü oluyor. Bay Kakuro, apartmana sonradan taşınan çok zengin bir Japon beyefendi ve Renee’nin kabuğunu ve bu kabuğun altındakini daha ilk başta fark ediyor ve buna Lev ismindeki bir kedi aracı oluyor.

Kitapta aklıma takılan noktalar, giriş kısmında yazarın felsefe bilgisini konudan bağımsız bir şekilde aktarma çabası ve Paloma’nın ailesi örneğinde olduğu gibi “eğitimli-zengin-kartezyen-Fransızlar” noktasını etiketleyerek ve ötekileştirerek yapmış olması. Ve okuyan bir çok kişiyi etkilemiş olsa da hikayenin sonunu da etkileyici bulmadığımı söylemek isterim.

“En büyük yoksunluk nedir?” sorusunu Paloma ile beraber Meşe Palamudunda da tartıştık ve yaklaşık iki saatin sonunda bu kitabın bir kitap kulübünde okumak için uygun bir kitap olduğunu düşündüm.

Muriel Barbery

1969’daa Kazablanka’da doğan yazar Muriel Barbery’nin Kirpinin Zarafeti isimli eseri pek çok ülkede “Çok Satanlar” bölümünde yer aldı ve iki milyona yakın nüsha satmış. Yazarın Gurmenin Son Yemeği ve Elflerin Yaşamı isimli ikikitabı daha var.

Kirpinin Zarafeti kitabını gerçekten çok merak ettiğim için okumuştum ancak hikayedeki bazı noktalar bana zayıf geldi ve bu sebeple benim için “ortalama” bir kitap oldu açıkçası ancak üzerinden fazla zaman geçmeden Lokum Çocuk Kütüphanesi‘nin yetişkin kitaplara da yer verdiğim “Gece Treni” bölümüne unutmadan eklemek istedim.

Kirpinin Zarafeti
Yazan: Muriel Barbery
Çeviren: Işık Ergüden
Kırmızı Kedi Yayınları, 297 sayfa

lokumcocuk

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<