Küçük Kanguru / Guido Van Genechten
Guido Van Genechten‘ın Küçük Kanguru kitabının kocaman olması ve turuncu rengi ile gönlümü baştan fethetmişti ama Elife ne zaman/nasıl okurum çok zaman belirlememiştim. Sadece aklımda iyi bir araba kitabı olur diye bir düşünce vardı.
Araba kitabı demek, kısa metinli ve üzerinde konuşulabilecek bir hikayesi olması demek.
O yüzden de geçen gün sabah Elif evden pek çıkmaya gönüllü olmayınca, “Bugün arabada çok sürprizli ve kocaman bir kitap var.” dedim, öylece çıktık.
Küçük Kanguru kitabını tam tahmin ettiğim gibi pek çok sevdi.
Anne kangurunun tatlı mı tatlı bir derdi var, o da kesesinde yaşayan yavru kanguru. Onunla çok mutlu ama biraz da yorulmuş çünkü yavru kanguru artık büyümüş, keseden çıkma vakti de gelmiş ama o bunu kabul etmek istemiyor.
Anne ne kadar yorgun görünse de kesinlikle serzenişte bulunmuyor; sadece küçük yavrusuna keseden çıkarsa dış dünyada neler yaşayabileceğini gösteriyor. Ama ne yaparsa yapsın yavrusu ikna olmuyor.
Çünkü annesinin kesesi sıcak, güvenli, kuru ve huzurlu.
Hal böyle olunca ne gerek var ki yeni maceralara?
Elif’in yavru kanguru ile kendisini özdeşleştirmiş olması çok normal. (Bunda bizim de payımız büyük) Kolikle başlayan “kucak” süreci o kadar uzun sürdü ki; bir ara kucaktan hiç inmeyeceğini düşünmeye başlamıştık 🙂 Özellikle de yeni bir ortama girdiğinde babasının kucağından inmez veya dizinin dibinden ayrılmazdı. Zaman içerisinde bu durum değişmeye ve kucakta kalma süreleri kısalmaya başladı. Hala babasının kucağı onun için en güvenli yer olsa da bu hikayedeki küçük kanguru gibi keseden çıkmanın o kadar da fena bir şey olmadığını gördü.
Bu kitaptan sonra bana “Ben de bebekken bir arkadaş gördüğümde kesemden çıkar mıydım?” dedi. Duraksadım çünkü doğru cevabı versem ve “Çoğunlukla çıkmazdın.” desem hayal kırıklığı yaşayacaktı. Ben de klasik bir anne cevabı verdim; “Bazen evet bazen de hayır…” 🙂
Kırçiçeği Yayınlarından çıkan birçok kitap gibi “Küçük Kanguru” da baskısı olmayan bir kitap ama belki yeniden basılır veya sahafta/kütüphanede denk gelirsiniz 🙂
Güvenli alandan çıkmak mı; orada kalmak mı?
Şimdi biraz da hikayeyi bir yavrunun kesesinden çıkma hikayesi gibi değil de “güven alanımızdan ayrılma” olarak düşünelim. Her ne kadar (birçoğumuz) büyük şehirlerde yaşamanın can sıkıcılığından yakınsak da kendi kesemizdeki o güvenli alandan çıkmaya da pek gönüllü değiliz. Çünkü şartlar böyle ve bu bahaneler bizi yaşamımız boyunca oyalamaya yeter. Ne zaman ki kesesinden çıkmış özgürce dünyayı gezen birini görüyor veya duyuyoruz; işte o zaman içimizde bir şeyler gıdıklanıyor, belki bu kişiyi kıskanıyor belki de sadece iç geçirerek bakıyoruz ona.
Küçük kanguru bu durumda bizden şanslı, kesesinden farklı bir dünya olduğunu keşfetmesi için bir adım attı.
Peki, siz bu adımı atmaya, güvenli keseden çıkmaya hazır mısınız?
* Bu kitaplar da ilginizi çekebilir.
Küçük Kanguru
Yazan/Resimleyen: Guido Van Genechten
Çeviren: Gül Özlen
YaşGrubu: 3+
Kırçiçeği Yayınları, 2013, karton kapak
2 Yorum
Atlamışım bu yazıyı, hiçbir fuarda da dikkat etmemişim kitaba. Ben okuyana kadar minik kanguru hatta kangurunun kardeşi keseden çıkmış 🙂
Bu kitabı çok seviyoruz biz ama az bilinen kitaplardan oldu nedense 🙂