Kiralık Canavar
Tüm kitaplarını en az 1 kere okuyup kendisini çok sevmeme rağmen kütüphanede sadece son kitabından bahsettiğim için biraz üzgünüm Steinhöfel’in. Kitapları yeniden okuyup notlarımı aldığımda ‘Yazar Okumaları’ etkinliği kapsamında Steinhöfel için özel bir yazı yazacağım. Tıpkı Roald Dahl gibi. Şimdilik sadece Kiralık Canavar kitabından söz edeceğim. Steinhöfel’in tüm kitaplarını çok
Cik!
Babam Çalılığa Dönüşünce kitabından sonra Leeuwen’in tüm kitaplarını okumak istemiştim. Tarzı bana o kadar yakındı ki. Biraz muzip biraz hüzünlü biraz çizimli biraz düşündürmeli… Cik! ile bu sayede tanıştım. İsmini gördüğüm bir kitaptı ancak kapak görseli şimdiye kadar bana göz kırpmamıştı. Cik’i uzun sürede bitirdim, sebebi de “Değiştir” diye diye
Yarından Sonra
Tatile çıktığımızda yanıma yeteri kadar kitap aldığımdan emindim ama bazı kitapları yolda bitirebileceğim hiç aklıma gelmemişti. O yüzden de korktuğum şey başıma geldi ve ben küçük bir şehirde kitapsız kaldım 🙂 Yeni bir kitapçının açıldığını söylediler ve ben mekanı da çok merak edip hızlıca oraya gittim. Üst katı kafe alt
Pes Etmeyen Tavuk
Ben küçükken damda -teras denmez bizim oralarda 🙂 – kümesimiz vardı ve ben sabahları taze yumurtayı oradaki tavuklardan alırdım. Kaç taneydiler hatırlamıyorum ama her gün en az 1 yumurtamız olurdu ve üzerine de benim adım yazılırdı çünkü evin en küçüğü bendim 🙂 Civcivleri, tavukları ve horozları da hep çok sevdim
Güneşten Sarı Baldan Tatlı / Kafrika’nın Gölgeleri
Sanırım ilk defa bir hikayeyi zürafanın gözünden dinledim . Sadece bu özelliği bile yetmişti ilk kitabı sevmeme. Ama ne yazık ki kütüphaneden almıştım ve altını çizemedim hiç. 2. kitap kütüphanemde zaten vardı çünkü ben o kitabın 2. kitap olduğunu bilmiyordum 🙂 Son zamanlarda okuduğum içimi en çok ısıtan hikayeydi diyebilirim. Naz, Beyaz
Kıyıya Vuran Kız
Bu kitabı okurken çok güldüm, çok eğlendim, çok heyecanlandım ve ara ara ağlayacak noktaya geldim. Günlerden bir gün Wammers Kasabası’nda kıyıya küçücük bir kız vurdu. Bu kız ne adını biliyordu ne de yaşını. Hatta nereden geldiği bile meçhuldü. Kıyıya Vuran Kız Hikayenin kalbimi çarpan yerleri burada başlıyor tam olarak. “Bu
Küçük Hanım
Küçük Hanım kitabı ile tanışma hikâyem biraz romantik. İki hafta sonu önceydi galiba, eve yakın minik bir kitapçı var (eve yakın dediysem 7 km falan 🙂 orayı gezmeyi seviyorum çünkü fazla satışı olmadığından kıyıda köşede kalmış kitaplar oluyor, ben de onları karıştırıyorum. İşte o karıştırma sırasında bir kitaba rastladım. İletişim
Demir Adam ve Demir Kadın
Uzun zamandır aklımda olan Demir Adam ve Demir Kadın kitaplarını sonunda okuyabildim. Zihnimde canlanan olay örgüsü ile neredeyse hiç ilgisi yokmuş (arka kapağı özellikle okumadım, kendim fikir yürütmüştüm) öncelikle. “Demir Adam” deyince sizin zihninizde ne canlandı mesela? Ben kitapta bir adet demir adam olacağını ve onun başından geçen bir şey
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi ismi beni gülümsetiyor. Bir kedi var, bir de martı var. Bu kedi martıya uçmayı öğretiyor-muş. Peki, neden? Ama, nasıl? (ya da tam tersi) Kengah, petrole bulandığı denizden, sadece çenesinin altında beyazlık olan kara kedi Zorba’nın yaşadığı evin balkonuna kadar uçmayı başarır. Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Tam
Kipri
Bazı kitaplar hep gözünüzün önündedir, hatta onu okumuş gibi hissedersiniz ancak kitaplığınızda bile yoktur. Kipri benim için tam olarak bu kategorideydi. Hayykitap’ın tarzını sevdiğim ve pek de hayal kırıklığı yaşamadığım için tüm kitaplarını okumak istiyorum. Çeviri ve editör ekibi benim açımdan 10 numara, bu ekibin hazırladığı kitapları okurken o kadar