Kiraz’ın Şarkıları
Kiraz’ın Şarkıları da öyle oldu. İlk çıktığından beri okumak istiyordum.
Kısacık bir hikayede öyle güzel bir anlatım var ki.
Kiraz’ın Şarkıları
Lucie hayat grevindeyken kendisini odaya kapatır ve sadece evde kimse yokken yemek yemek için dışarı çıkar o kadar. Babası ilk başta kızgındır sonra gittikçe yumuşar. Ancak öyle bir şey yaşanır ki araya yeniden buzullar girer :/ Hikayenin sonunu çok sevdim. Lucie ve büyükannesi dışında da üvey anne Isabel’i sevdim.
“Büyüklerle küçükler başka başka düşünüyorlar.”
“Geriye dönüp eskiden akşamları fırtına çıktığında anneannemin beni sakinleştirip avuttuğu zamanlardaki küçük kız olmak istiyorum. Kalkıp yanıma gelir, bana ninni söylerdi. Daha sonraları biraz büyüdüğümde, gece yine fırtınadan korkarsam, ikimize ıhlamur ile kurabiye hazırlardı. Fırtınanın dinmesini ve uykumuzun gelmesini beklerken, yatakta edilen akşam kahvaltısı gibi bir şeydi bu.”
“Anneannemin ölümünden dolayı öfkeliyim. Yine de insanlar ölünce artık geri dönüş olmadığını, onlarla ancak kalbimizde bir araya gelebileceğimizi biliyorum tabii. Buna alışmak gerekiyor, yoksa insan sürekli mutsuz olur ve ben hala öfkeli olsam da, sürekli mutsuz olmak istemiyorum.”
Kısacık bir hikâyede aslında öyle çok duygu var ki: mutluluk, hüzün, öfke ve hepsi bir arada.
Çizimler de harika.
Yeniden dönüp okumak isteyeceğim bir kitap “Kiraz’ın Şarkıları“.
Kiraz’ın Şarkıları
Yazan: Amélie Couture
Resimleyen: Marc Boutavant
Çeviren: Bahar Siber
Yaş Grubu: 8+
İletişim Yayınları, 2013, 71 sayfa, karton kapak
0 Yorum
Yorum gözükmüyor
Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!