Yaz Gezgini İle Hapşu Teyze

Bu ara neyse ki kitap okumaya daha çok vakit ayırabiliyorum ve bu beni gerçek anlamda besliyor. Dün Magda Szabo’nun Katalin Sokağı’nı bitirip Yavru Ceylan’a geçmeden önce araya mutlaka bir çocuk kitabı almak istedim. Ömer Açık’ın bu son kitabına başlamış ancak ilerleyememiştim. Sabah erken kalkınca çocuklar uyanana kadar ona bir göz gezdireyim derken kitabı bitirdiğimi fark ettim.

Ömer Açık adıyla “Benim Babam Ömür Adam” kitabıyla 2017 yılında tanıştığımı Goodreads hesabımdan gördüm, iyi ki bu uygulama var. Kitabı o zaman okuduğumda hiç sevmemişim ancak yazarın diğer kitaplarına karşı olumsuz bir başlangıç yapmama sebep oldu diyemem.

HAAPŞU!

Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze kitabında ilgimi çeken bir konu işlendiği için bu sabah kitabı merakla ve notlar alarak tamamladım. Roza isminde tatlı bir “yaz gezgini” var karşımızda. Anne ve babasının yaz boyu çalışacak olmaları ve birlikteliklerindeki belirsizlik sebebiyle Roza’nın yaz ayını güzel geçirebilmesi için onu gezgin yazar teyze Hapşu’nun yanına gönderiyorlar. Hapşu Teyze’nin belirli bir yeri yok ve arka kapak görselinde çok iyi resmedildiği üzere (Ece Zeber) üst katı minik bir kütüphane olan salyangoz kabuğu şeklindeki karavanında yaşıyor.

Roza tüm yazı teyzesiyle beraber gezerek, maceralara atılarak (paraşüt kısmında yüreğim ağzıma geldi :), öğrenerek (bitkiler), şaşırarak (cenaze töreninde eğlenmek), yeni duygularla tanışarak (yalan/doğru  söylemek) ve en güzeli de hiçbir yere alışmak zorunda kalmadan, o an’ın tadına vararak, teyzesine yardım ederek ve ona yeğenden çok, bir arkadaş olarak geçiriyor.

Onunla sohbet eden bir deniz kabuğu arkadaşı da bana henüz geçen hafta bitirdiğim Bahçede Ters Giden Bir Şey Var kitabındaki böcek Tepetaklak’ı anımsattı.

Longoz ve Hayat Ana detayı, depremde zarar görmüş insanlara yardım etme fikri; güzel ayrıntılardı. Ancak kitapta bence ritmi düşüren veya işleniş şekli itibariyle havada kaldığını düşündüğüm ayrıntılar da vardı. Bunlardan ilki Lokman Hekim‘di. Bu kitapla beraber bu isimle tanışacak bir çocuk detaylı bir araştırmaya girebilir ancak ölümsüzlüğü istemenin pek de iyi bir şey olmadığının altını çizilmesi ve hayatın anlamlı olması için ölüm gereklidir (sy: 29) ifadesi beni duraksattı. Elbette, yazarın demek istediği noktayı yetişkin halimle anlam üzerinden yorumlayabiliyorum ancak acaba çocuklar bu ifade/kavram karşısında ne düşünecekler? Üzerinde konuşulacak bir nokta da olabilir elbette…

Kitaplar

Roza’nın okuduğu Kuşlar da Gitti (Yaşar Kemal) kitabını okumadım ancak belki tek kitap yerine karavanında kocaman bir kütüphanesi olan bir teyzeden daha çok kitap ismi not etmek güzel olabilirdi. Ve Hapşu Teyze beni 82. sayfada her şeyin bir saati olduğu konusunda biraz ısrarcı davrandığında şaşırttı. Sonu, rüyalara bağlansa da karavanıyla gezen ve doğada vakit geçiren birinin her akşam saat 7.30’da akşam yemeği yemesi küçük ama mantıksız bir detay gibi geldi.

Aklımda kalan ve not ettiğim hoşuma giden ve beni duraksatan başka detaylar olsa da asıl demek istediğim, Roza gibi (evet, ismi gerçekten iyi bir seçim) tüm yazı teyzesiyle maceralara atılarak geçiren bir çocuğun bu kitabı okuyan diğer çocuklara da “Neden olmasın?” cesaretini düşündürecek olması ve içindeki birçok farklı noktayla onları buluşturması.

Yazmadan geçmek istemedim, Roza ile Hapşu Teyze’nin yol aldığı rotaları içeren minik bir harita çizimi de kitabın etkisini arttırabilirmiş.

Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze kitabından tadımlık okumak isterseniz buraya bakabilirsiniz (yazarla hemşehri olduğumu da yeni gördüm 🙂 Ben, Montsuzlar kitabını da okumak isterim fırsatım olursa…

*Bu kitap da ilginizi çekebilir. Ve sonra kendinizi Şiirsel Taş’ın tüm kitaplarını okumak isterken bulabilirsiniz.

Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze
Yazan: Ömer Açık
Günışığı Kitaplığı, 2020, 136 sayfa, 10+

lokumcocuk

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<