
Tüm Soruların Cevabı Bende / Züleyha Ersingün
Ne kadar da iddialı bir başlık oldu değil mi? Birine bunu söyleseniz size ne der acaba? Geçen gün bu kitabı okuduğumu gören biri bana mesaj atıp, “Hayatın anlamı da yazıyor mu? Öyleyse alacağım.” demişti. Yaklaşımı ilginç ve tatlıydı, hoşuma da gitti ve biraz mesajlaştık. Bu isimde bir çocuk kitabının olması ayrıca merak uyandırıyor. İçinde hangi sorular var ve bu sorulara ne cevaplar verilmiş diyeceğim ama daha da geniş bir çerçeveden bakınca Tüm Soruların Cevabı Bende diyor kitap. Ben de kitabı okumadan önce “Neymiş benim tüm sorularım?” diye şöyle bir beyin fırtınası yaptım ama sorularımın ne kadar cılız olduğunu görüp şaştım. Taylan’ı örnek almaya karar verdim:
“Mikroplar da hasta olur mu?” (Aklıma bile gelmez.)
“Kuşların ıslanmadığı doğru mu?” (Aa, cidden mi?)
“Balıklar susar mı?” (O tuzlu suyu içe içe bir tatlı su ihtiyacı oluyordur haliyle, değil mi?)
“İncir kuşları sadece incir mi yer?” (Arada başka şeyler de yiyorlardır, eminim)
Peki, Taylan bu kadar çok soru soruyorken cevapları bulma konusunda da şanslı mı? Çevresindekileri biraz bunalttığını kabul etmek gerekir ancak yine de onun sorularıyla mutlu olanlar da var. Hayatımda hiç olmadı böyle tatlı biri ama Minder Teyze ile ben de sohbet etmek ister ve ona oturduğu camdan neler gördüğünü tek tek anlattırırdım. Eh, o da beni gördüğüne sevinir ve yorulunca da -belki- benimle arkadaşlık etmesi için torunu Ayşe’ye göz kırpardı.

Tüm Soruların Cevabı Kimde?
Aslında, soru sormaya meraklı Taylan ile araştırmacı detaycı Ayşe iyi bir ikili olmuştu zaten ancak bu ikilinin de yalnız başlarına halledemeyecekleri gizemli bir macera ile başladı yaz tatilleri. Taylan’ın bilgisayarına ve ardından hiç olmadık yerlere bırakılan not kağıtlarında tek bir şey yazıyordu: Tüm Sorularının Cevabı Bende. Boğaz’ın hemen yakınındaki bu kendi halindeki mahallenin çocukları için bu, çözülmesi gereken bir gizem ancak kimse tam olarak nereden başlayacağını bilemiyor.
Bu cevapların sahibi için tahminler yürütülüyor ve en tatlısı da hiç görülmeyen biri için ağaçlara asmak üzere çizim yapılmasının düşünülmesi. Taylan’ın aklını kurcalayan soruların başında ise babaannem dediği manolya ağacının akıbeti geliyor. Umut, Sarı Sargis, Süslü Ece, Mızmız Murat, Gamsız İrfan kafa kafaya verip ne yapabileceklerini tartarken arkadaş olmaya dair keyifli diyaloglar kuruyorlar.Kitabın en sevdiğim tarafı, çocuk masumiyetini, mahalle arkadaşı olmayı, birlik olup bir sorunu çözmeyi, pes etmemeyi, bir ağacı sahiplenmeyi anlatırken merak duygusunu hiç kaybetmemiş olması. Bunların hiçbirini düşük bir tonla söylememiş aksine uzak denizlere açılan geminin pruvasında konuk etmiş biz okurları.
Az daha tüm soruların cevabının kimde olduğunu söyleyecektim ama bu, o kadar da kolay olmasın değil mi?
8 Mart 2019 tarihine kadar “Soruyorum, öyleyse varım.” diyen Taylan’a siz de bir soru sorun ve yazarı Züleyha Ersingün imzalı “Tüm Soruların Cevabı Bende” kitabını kazanma şansı yakalayın.
* Yazarın diğer kitaplarıyla ilgili yorum yazılarım için bu linke bakabilir; yazar hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Blogda ayrıca Söyleşiler bölümünde yer alan Züleyha Ersingün söyleşisini de okuyabilirsiniz.
Tüm Soruların Cevabı Bende
Yazan: Züleyha Ersingün
Resimleyen: Mavisu Demirağ
Fom Kitap,2017, 72 sayfa, 8+
22 Yorum
Sorular o kadar çok ki…. Neden hep kötü insanlar kazanıyor mesela? Neden sakin sessiz olanların hakkını yemek sorun değil, önemsiz bisey sanılıyor? Eh, “hayatın anlamı ne?” kadar olmasa da, bu da ağır bi soru oldu değil mi?
Evet, ağır bir soru olmuş 🙂 Bu sorunun cevabı için Taylan’ın biraz daha büyümesini bekleyelim derim. Bu soruyu da halledeceğine eminim.
Taylan, bizim eve misafir olabilir mi?
Neden olmasın? Ne zaman? Neredesiniz? Hemen 🙂
Kuşlar ıslanmıyor muymuş öncelikle şaşırdım 🙂
benim soruma gelince;
” Kararsız mıyım değil miyim diye karar veremeyen insana ne derdi ”
🙂
muck
Bu kararsızlıkla yol alamayıp bekleyen biri olarak ben de Taylandan bir cevap bekliyorum 🙂
Nesnelerin isimlerine kimler nasıl karar vermişler? Mesela kalem neden kalem? Saçımız neden uzuyor? sayılır mı bu sorular:))
Bu çok güzel sorunun cevabı da bu blogdaki bir kitabın içinde. YILDIRAY KARAKIYA / 21 Sıradan Şeyin Sıradışı Tarihi 🙂
“Neden burnumuz iki tane değil?” Geçenlerde oğlum bana sordu.
Hasta olduğumuzda silmek zor olmasın diye ehehe 🙂
Örümcekler ağlarına neden yapışmaz?
Ağı çok sevdiklerinden, ona sarılmak için 🙂
Neden doğru soruları doğru zamanlarda soramıyorum?
İşte güzel bir yerden başladın bile 🙂
Söyle bakalım Dünya niçin döner?
Güneşi dansa davet etmek için 🙂
Neden insan büyümeye direnç gösterir? ??
Çocukluk daha keyifli olduğundan 🙂
her şeyi bilmemiz gerekir mi ? bu soru da benden olsun ?❤
Her şeyi bilsek soracak soru kalmazdı ki 🙂
Hasta olduğum zamanlar burnumun içinde karınca gezdiğine inanıyorum.Sence de burnumuzda yaşayan, hastalanınca gezinmeye başlayan karıncalar var mıdır Taylan?
Bence var çünkü ben de öyle hissediyorum. Bu karıncaların adı da sümüksavar karıncalar 🙂 iyi bir sey yani orada olmaları…