Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu
2019’un nisan ayında Belgin’den bir mektup aldım. Mektubun içerisinden de iki kitap çıktı. (Belki de tam tersiydi deyip en başta kafanızı karıştırayım.) İkisinin de baskısı yok ve ağzımı şaşkınlıktan ne kadar kocaman açmışsam geri kapatırken yorulmuştum. Kitaplardan biri -şu hayatta en en en sevdiğim ve güldüğüm seriden- Yamuk Okuldu. Onun etkisiyle diğer kitaba sonra bakmıştım. Ursula K.L.Guin‘in bu kitabını biliyor ve merak ediyordum. Peşinde olduğum da doğruydu ancak aramızda bir bağ vardı diyemem. O günlerde ani bir kararla Fethiye’ye taşınma kararı almıştık. Daha önce tatile bile gelmediğimiz için oldukça gergin hissediyordum. Bir apart kiraladık ve gecenin bir vakti aparta vardık. Sabah kalktığımızda erkenden deniz kenarına gittim ve denizi izledim. Yanıma Belgin’in mektubunu ve kitapları da almıştım. Mektubun nahifliğiyle beraber gözlerimin dolduğunu hatırlıyorum. Hayatımız için yeni bir eşikteydik ve bu eşiğin ilk günü de o sabah başlıyordu.
Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu
Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu kitabını ilk defa o sabah ve o sahilde okudum. Bitirdiğimde çok tuhaf hissetmiştim. Yakın arkadaşlarım bilir, yıllardır Ursula okumaya çalışırım ve okuyamam. Bu sularda yüzmeyi de bırakmam ama. İlerleyemediğim bir kitabı olduğunda başkasına geçer çaba gösteririm. Ara veririm ama yine ona dönerim. Kurgu dışı kitaplarını mutlaka alırım. Aramızdaki bağ ilginç olsa da severim hayatımda bir şekilde olmasını. Bu kitabını da okuduğumda “Ah!” dediğimi, etrafıma bakındığımı ve Damon ile Ophedia‘yı gözlerimin aradığını hatırlıyorum. Aradan geçen iki yılda kitabı ara ara okudum.
Çınar Yayınları tarafından 2010 yılında basımı yapılan bu kitabın 32 sayfalık resimli bir ilk okuma kitabı kategorisinde olduğunu da söylemem gerek. Ancak ben her okumamda bir önceki okumama yeni bir şeyler ekleyerek ilerlediğim için kitap sanki 32 sayfa değil de 332 sayfa gibi zihnimde yer tutuyor.
Gece vakti yazmanın en güzel tarafı da bu, bir şeyleri itiraf etmekten çekinmiyorsunuz. Sanki gecenin örtüsü buna izin veriyor. Ne zaman Ursula K.Le Guin okusam (okumaya çalışsam) yeterince anlayabildim mi ben okuduklarımı diye bir şüpheye düşüyorum. Kendimi yetersiz hissediyor ve bu duruma da içerliyorum. Ama bu pes etmeme sebep olmuyor. Tam tersi en temelden başlayarak okuduğunu anlama egzersizleri yapıyorum. Tekrar okuyorum ve cümleyi yüksek sesle söylemekten çekinmiyorum. Biri bana anlatsın istemiyorum ama yazar hakkında kulağımı hep açık tutuyorum. (Yazdıklarımın neresi itiraf kısmına girdi, onu da size bırakayım.)
Hikâye, filozof olan erkek bir zürafa ile yine filozof olan dişi boa yılanının denize açılması, ufka varmaya çalışırken kendilerini Balina Süleyman’ın midesinde bulmalarını anlatıyor.
“Korkuttuğum için özür dilerim ama gün sabah ile öğlenin arasında. Gitme vakti.
Nereye? dedi boa yılanı.
Denize, dedi zürafa.
Neden olmasın, dedi boa yılanı ve yola koyuldular.”
Denize doğru “Neden olmasın?” diye açılan zürafa ve boa yılanı aslında biziz bence. Ben ve eşim. Büyük bir bilinmeze geldiğimiz Fethiye’deki ilk günümüzün sabahında bu kitabı okumuş olmam gerçekten tesadüf olamaz.
“Olacaksan bir balina
Bakmayacaksın ardına
Bir kuyruk sallayacaksın
Açılacaksın ummana.”
Hikâyenin sonunda filin söylediği bir cümlede geçen “ulaşmak istediğimiz şeyin var olması gerekiyor” sorgulamasını büyüdüğünde Elifle konuşmak isterim. Peşine düştükleri ve varmaya çalıştıkları ufkun benim hayatımdaki karşılığını düşündüm. Bunu gerçekten çok düşündüm.
Konuyu iyice dağıtarak, sizi de merakta bırakarak ama bir temenni ile bitiriyorum yazımı: Çevrimiçi bir buluşmaya da razı olsam da yüz yüze buluşmalı bir kitap sohbet grubunda bu kitabı gerçekten derinlemesine konuşmak! Bunun gerçekleşmesi için neler mümkün? (En başta bir yayınevinin kitabı yeniden basması olabilir.) Saat 2’ye gelirken sabah nasıl kalkacağıma çok takılmıyorum ama gece rüyamda ufka yolculuk yapma ihtimalim geliyor aklıma, karşıma Balina Süleyman da çıkar umarım!
*Bu yazıyı beni kitapla buluşturan Belgin‘e, Ursula’yı çok seven Züleyha‘ya ve kitabı yıllardır arayan Şirin‘e ithaf ediyorum.
Bu kitaplar da ilginizi çekebilir.
Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu
Yazan: Ursula K.Le Guin
Resimleyen:Alicia Austin
Türkçesi: Vedat Yılmaz
Çınar Yayınları, 2010, 32 sayfa, 8+
1 Yorum
Canımmmmm ?