Mabel ve Ben

Uzun zamandır “Okul Öncesi” kategorisinde okuduğum kitaplardan paylaşım yapmadığımı fark ettim. Ama Mabel’i yazmak istememdeki ana sebep bu değil.
Asıl sebep bu kitabı gerçekten ama gerçekten anlatmak istemem 🙂
Mabel ile bir kitapçıda göz göze geldiğimizde bu çizimleri okumam gerektiğini düşündüm. 1001 Çiçek’in son dönem yayınladığı kitaplarda kendi adıma iki ayrı uçta okumalar yapıyorum. Bazı kitapları neden yayınladıklarını anlayamazken bazıları için de çok memnun oluyorum ve sevdiklerime armağan etmek istiyorum.
İşte Mabel de onlardan biri.

Küçük ve tatlı bir farenin (“Ben”) arkadaşı Mabel’e “Sen benim en iyi arkadaşımsın” demesi üzerine onun “NEDEN?” diye sormasıyla başlıyor hikaye.
Ki, bu sizce de çok sinir bozucu bir soru değil mi?
Ne demek “neden”? 🙂

blank
Bu sayfaya bakınca gördüklerimi ayrıca yazdım.*

Küçük fare bu soruya bir cevap düşünürken yolda karşılarına çıkan bir fotoğrafçı ve bir balerin sayesinde olaylar biraz karışır.
Ve küçük fare fotoğrafçının Mabel için ‘Yanındaki tuhaf ve küçük yaratığın’ demesine, balerinin de ‘Arkadaşının öyle cılız ve kemirgen bacakları var ki… O bacaklar bir dansçıya asla yakışmaz.” demesine öyle sinirlenir ki hızlıca 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10’a kadar sayar ve sonunda Mabel’e bu durum için ne kadar üzgün olduğunu söyler.
Ancak bir dakika:

blank
blank

Hikayenin en sevdiğim bölümü burası.
Biraz önce oldukça kızgın tavırlar sergileyen fare şu an bir aydınlanma yaşıyor ve Mabel’e söylenenler lafların aslında kendisine söylendiğini anlıyor.
Hayatta da böyle olmaz mı?
Birine çok kızabilir ve hakkında oldukça ‘tuhaf’ düşüncelere kapılabiliriz oysa durup belki de aynaya baksak, bu tuhaflıkların kendimizde olduğunu fark edeceğiz.
Kitapta yer alan cümlelerin bazılarını ve anlamını ben biraz değiştirdiğim için siz bu kitabı okuyunca neler hissedersiniz bilmiyorum.
Ama daha komiği de var,
Bu kitabı -gerçekten abartmıyorum- haftalardır Elif’e okuyan eşime bir olay sırasında “Yoksa Mabel değil de fare ben miyim hahaha?” gibi bir şey söyledim, yüzüme boş boş baktı.

– Hani Mabel ve ben kitabındaki fare var ya? Oradaki mesaj, anlam? Ona gönderme yaptım!
– Ben o kitabı hiç okumadım ki!
– Nasıl yani, Elifle her akşam okuyorsunuz.
– Ben sadece resimlerine bakıp hikaye anlatıyorum, Elif de “o sihirbaz değil baba fotoğrafçı” diyor. O adam sahiden fotoğrafçı mı?
– Şu an ‘pes’ diyeceğim ama gülmekten diyemiyorum, ahahaha
– Tamam, bir ara okuyayım kitabı.

Elif’in bu kitapta neyi bu kadar çok sevdiğini kendi okumalarımda anlamaya çalıştım. Fotoğrafçıyı, konuşma şeklini ve tipini sevmiyor. Balerine karşı bir sempatisi var ama asıl fareye bayılıyor ve o havuza düşmesin diye her seferinde bu sayfada “Fare dikkat et, suya düşme”diyor.

blank

Kitabın çizimleri çok güzel olduğundan siz kendi hikayenizi oluşturabilir veya gün içerisinde Mabel mi Ben mi oyunu ile tatlı ve çelimsiz fareye bir selam verebilirsiniz.
Bazen kitaplarda geçen tek bir cümle veya sadece bir bakış bile size çok şey anlatır, ruhunuzu aydınlatır ve kokusu ile etrafı sarar. Sonra da hep beraber dondurma yemeye gidersiniz.

“Ben hem pembe hem çikolatalı domdurnu istiyorum anne, babam sade yer, sen de muzlu, anlaştık mı?” (Elif, 32 aylık)

blank

MABEL VE BEN

*Bu sayfaya bakınca Mabel ve fareyi neredeyse hiç görmüyorum. Epey kararsızlık yaşamış olsam da sonunda kararımı verdim, mavi kapılı evde yaşıyoruz. Balığımız var. Fanusu artık ona küçük gelmeye başladığı için büyük bir akvaryum düşünüyoruz ama onu da mutlaka camın önüne koymamız gerek yoksa Kavun, evde sıkılabilir. Bisikletim hemen evin önünde çünkü bir şey alıp hemen geri çıkacağım. Elif’in odası evin en güzel odalarından biri. Perdesinde ağaçlar var ve Elif onlara baktıkça sıklıkla gittiğimiz ormanlardaki kuş seslerini hatırlıyor. Minik çiçeklerini her sabah öpücükle uyandırıyor ve rüzgara eşlik etsin diye birlikte yaptığımız rüzgar gülü günün hava durumunu söylüyor.

“Vuuuuuuu…çok esiyorum bugün, bak hızıma yetişemiyorsun, yağmurluğunu ve çizmeni giymeyi unutma. Yağmur yağarsa su birikintilerini avlamaya çıkarsın.” diyebiliyor ancak bunu sadece Elif duyuyor. Yan komşumuzu çok seviyoruz, kırmızı kapısı ile tam bir uyum içerisinde olan hırkası var. Elif arada Kucak Teyze’sinde kalmak istiyor çünkü onun kedisi var. her kediyi sevmese de Paspas‘ın üzerine yatmayı ve onunla mırrrr şarkısını söylemeyi seviyor. Camın önünde yalnız kalmasın diye ona kendi çiçeklerinden minik bir saksı yapıp verdi. Kucak Teyze’nin kurabiyelerine bayılıyor. Karşılıklı oturup sohbet etmelerine de ben bayılıyorum. Ama bir dakika gideceğim yer kapanmadan bisikletime atlayıp gideyim yoksa mektup arkadaşlarım mektubumun gecikmesinden endişe edip yollara dökülebilir, bunu istemeyiz değil mi? 🙂

*Bu kitaplar da ilginizi çekebilir.

Mabel ve Ben
Özgün Adı: Mabel and Me
Yazan: Mark Sperring
Resimleyen: Sarah Warburton
Çeviren: Derin Erkan
Yaş grubu: 3+
1001 Çiçek, 2016, 32 sayfa, karton kapak

lokumcocuk

Benzer yazılar

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<