35 Kilo Tembel Teneke

29 Mayıs 2015, Elif neredeyse 14 aylık olmak üzereyken kendi başıma(yani yalnız 🙂 dışarı çıktığım ikinci gün olarak kayıtlara geçti. Bu kaydın bu kadar net hatırlanmasının sebebi de tam da o gün sahaftan aldığım kitaplardan birini bir kahvecide kahvemi içerken bitirmiş olmamdı. Aman ne harika bir gündü, anneme ne kadar teşekkür etsem az gelir.

Kitabın girişi şöyle:

“Okuldan tiksiniyorum. Dünyadaki her şeyden daha fazla tiksiniyorum ondan. Ve hatta daha da fazla. Okul, hayatımı mahvediyor.”
Bir kitabı seveceğimin anahtarı benim için genelde ilk satır(lar) oluyor. Birinci tekil şahısla yazılan kitaplar biraz risk taşısa da iyi kurgulanmış olanları beni hemen sarıp sarmalıyor.
Okul hikayelerinin iyi işlenmiş olanlarını da seviyorum. Bazıları sadece belli kalıplara yer veriyor, onları gözlerim uzaklara dalarak okuyorum. Ama içinde “gerçek” duygular varsa “okulu sev(e)memek” gibi, işte bu hikayeleri okumak hoşuma gidiyor. Okulla -en azından öğretmenlerin bildiği kadarıyla- hiçbir zaman sorunum olmadı. Sorunumun olmaması okulu sevdiğim anlamına da gelmedi 🙂 Okulu annem benden daha çok sevdi ama ona da kızamıyorum artık, ne de olsa öğretmen. Eskiden kızardım ama. Bana okulu sevdirme çabalarını da anlayamazdım. Şimdi anlıyorum. “çocuğun olunca anlarsın” hallerinden biri de bu: anneni daha iyi anlamak 🙂
35 Kilo tembel teneke kitabındaki Gregorie ise okulu ve öğretmenleri hiç sevmiyor. Sadece anaokulu öğretmenini sevmiş, o da “başarılı bir gün, bir şey ürettiğimiz gün” dermiş.
Gregorie 13 yaşındayken hala 6.sınıfta okuyor çünkü “ellerim ve onların üretebilecekleri dışında dünyada hiçbir şey beni ilgilendirmiyordu” diyor.

Koca Leon yani Gregorie’nin dedesinin torunu ile iletişimi ise kitap boyunca beni etkiledi. Çocuğun okuldan atılması, dedesiyle beraber marangoz atölyesinde bir şeyler üretmeleri, dedenin onu zorlaması hatta bir ara dışlaması, önemli bir sınavında yanında olması gibi detaylar çok güzeldi. Böyle bir kitaba da tatlı sert bir dede karakteri oldukça güzel yakışmış.

blank

Yerdeki Yıldızlar

“Tembel teneke” denilen çocukların aslında bambaşka bir alanda ilgilerinin ve yeteneklerinin olduğunun keşfedilmesi bana Aamir Khan’ın “Yerdeki Yıldızlar” filmini hatırlattı.
” bir martıya dönüşmeyi hayal ediyordum. Uzaktaki kırmızı beyaz fenere kadar uçmanın düşünü kuruyordum. Bir kırlangıçla arkadaş olup, eylül ayında, mesela 4 eylülde-hani şans bu ya, tam da okulun ilk günü!- onunla sıcak ülkelere doğru yola çıkmayı hayal ediyordum. okyanusları geçtiğimi hayal ediyordum, onunla…”

Kitapta beni en çok etkileyen şey Gregorie’nin yaşadığı değişim ve dönüşüm oldu. Amaçsızlıktan, başı boşluktan, ne yapacağını bilememekten, kendine güvensizlikten kurtulup ne istediğini bilen ve onun için çaba sarf eden birine dönüştü. Buna tanıklık etmek harikaydı!

*8 yaş ve üzeri bu kitaplar da ilginizi çekebilir.

35 Kilo Tembel teneke
Yazan: Anna Gavalda
Çeviren: Azade Aslan
Yaş grubu: 8+
Günışığı Kitaplığı, 2011, 96 sayfa

lokumcocuk

Benzer yazılar

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<