Dâhiler ve Şampiyonlar / Guido Sgardoli
Yaşam hikâyeleri nasıl başlar?
Bazen bir doğumla bazen de tam ortasından ve hiç beklemediğiniz bir şekilde.
Başkalarının hikâyeleri çoğu zaman bize çok daha büyüleyici gelir. “Bak işte onun anlatacak ne çok şeyi var.” Deriz. Gördüğümüz tek bir kesite bakarak bütüne dair yorumlarda bulunuruz hatta. “İyi, çünkü parası / gücü / imkânı / şansı vardı.” Deyip bir de boyun bükeriz, “Bende onlardan yok. Ben sıradan biriyim.”
Dâhiler mi yoksa Şampiyonlar mı?
Sgardoli’nin Dâhiler ve ardından Şampiyonlar kitabını okurken sıklıkla bu yaşam hikâyelerinin ne çok ortak noktası olduğunu düşündüm. Ve hiçbiri yukarıda yazdığım para, güç, şans değildi. Benzer bir seriyi daha önce okuduğum için Dâhiler kitabından açıkçası o kadar etkilenmedim ancak güzel bir pekiştirme oldu bana. Aralarında sanırım en çok Steve Jobs, Marie Curie ve Mozart beni yine kendisine çekti. Jobs’ın belgeselini de izlemiştim ve hayat felsefesi, kendinden eminliği, bazen fazla ısrarcı tavırları, minimalizme yaklaşımı hayatını benim için farklı kılmıştı.
Şampiyonlar kitabını ise çok merak ve coşku ile okudum. Bir kısmıyla bu kitapla tanıştım ve bazılarını da sadece isim olarak duyup yaşamları hakkında ne kadar az şey bildiğime şaşırdım.
Anlatım dili, Sgardoli efsanesi
Sgardoli’yi farklı eserlerinden tanıyor ve seviyorum. Anlatım dili oldukça akıcı ve bunu Şampiyonlar ve Dahiler kitabında da görebiliyoruz. Biyografi okumayı sıkıcı havasından çıkarmış ve kitabı tek solukta heyecanla okuyabiliyorsunuz. Anlatımda kronolojik bir sıralama yok hatta çoğunda konuya bir diyalogla tam ortasından dalıyoruz. Bahsettiğim heyecan da tam buradan geliyor.
En başında da belirttiğim gibi, bu hikayelerin en önemli ortak özellikleri başarı sahiplerinin gücü kendilerinden, çalışmaktan, pes etmemekten almaları.
En iyi örnek mükemmel olan değil, yaşanmış olandır bence. Etkilendiğim şampiyonlar Nadia Comaneci, Martina Navratilova, John Mcenroe, Usain Bolt, Alex Zanardi ve Michael Jordan gibi isimler oldu. Jordan’ın babasının oğluna olan inançsızlığı da ayrıca düşündürdü.
Peki, kadın dahiler ve şampiyonlar neden az? Hatta belirli bir yüzde bile veremeyecek kadar yoklar? Bu kitaplara en büyük eleştiri konusu bu ve yazarın memleketine (İtalya) biraz torpil geçmesi olabilir.
Kağıdın yapısı, çizimlerin tatlılığı ve kitabın boyutu da okumayı sevdiren diğer unsurlar oldu.
* Sgardoli’nin diğer eserleri hakkındaki yorum yazılarına da göz atmak isteyebilirsiniz.
Dahiler
Yazan: Guido Sgardoli
Resimleyen: Giuseppe Ferrario
Türkçeleştiren: Tülin Sadıkoğlu
Redhouse Kidz, 2019, 120 sayfa, 10+
Şampiyonlar
Yazan: Guido Sgardoli
Resimleyen: Giuseppe Ferrario
Türkçeleştiren: Tülin Sadıkoğlu
Redhouse Kidz, 2019, 144 sayfa, 10+
2 Yorum
Nadia Comaneci’yi çok merak ettim. Resimler çok sevimli
Hikâyesi çok etkileyici geldi bana da 🙂