Yağmurlu Çocuk Kitapları
Yağmur yağdığı zaman çoğunlukla en sevdiğim şey, battaniye altı sıcak bir içecek eşliğinde kitabıma gömülmek. Ara verdiğimde balkondan yağmuru izleyip toprak kokusunu içime çekmek ve bazen de yağmurda yürümek. Çocuklarla beraberken bu rutinleri ne kadar yapabiliyorum kısmını hayal gücünüze bırakayım, beraber en çok yağmurlu çocuk kitapları okumayı seviyoruz. İçerisinde veya
Bir Balonun Peşinden
Bloğa yazı yazmayı çok sevsem ve bu konuda heyecandan yerimde duramasam da tüm gün ekrana bakarak yaptığım işim sebebiyle akşam olunca bilgisayarı görmek istemiyor canım. Ama bazı anlar ve kitaplar da var ki, anlatmazsam çatlarım dediğim, onları bekletmek dondurmanın erimesine göz yummak gibi oluyor. Kıymet’in Bir Balonun Peşinden kitabı gibi.
Tilki 8
Uzun zaman oldu bloğuma yazı yazmayalı ve gerçekten çok özledim burada olmayı. Tudem katalogları güz mevsiminde yayımlandığında çok büyük bir heyecanla önümüzdeki bir yıl hangi kitapları okuyacağımız konusunda telaşa kapılıp katalogları iştahla karıştırıp notlar alırım hatta bazı arkadaşlarımla da paylaşırım. Geçen seneye benim için damga vuran kitaplardan biri Frip olduğu
Söyleşi: Mustafa Kemal Yılmaz
Bir dönem blogda sıklıkla yazar söyleşileri yapıyordum. Epeydir bu alanda yapmak istediklerim birikti ancak tam olarak içime sinmeyince de devam etme motivasyonum düşmüştü. (Geçen gün yaptığımız mini söyleşi bir başlangıç olmuştu.) Derken bir gün karşıma üç harika kitap çıktı. Harika olmalarının en önemli sebebi de özgün olmaları. Türkçe çocuk edebiyatında
Hangisi?
Bugün eşyaları toplarken fark ettim ki bir kahve fincanının yanında yüzmesi gereken yelken kırılmış. Onu yapıştırmak yerine kenara koydum, deniz kenarında yüzdürürüm diye. Sonra yatmadan önce aklıma başka bir fikir geldi. Yelkeni yüzmeye götürme imkanım olmayacaktı ama onu yine de yüzdürebilirdim. Bu sebeple ona bir çizim yaptım ve kısa bir
Hans Christian Andersen 2020 Ödülü ve Albertine
Çocuk edebiyatının Nobel’i olarak kabul edilen Hans Christian Andersen 2020 Ödülü’nün bu yılki sahipleri yazar Jacqueline Woodson (özellikle bu kısım ilginizi çekebilir) ve illüstratör Albertine oldu. Küçüğüm Geçtiğimiz günlerde “Anneliği Kucaklayan Çocuk Kitapları”nı hazırlarken kitaplıkta gözüm “Küçüğüm” kitabına ilişmişti. “Küçüğüm” yaşsız diyebileceğimiz bir kitap, o yüzden listede olsa mı olmasa
Bugün Burada Yarın Orada
Kitabı ilk gördüğümde ve başlığı yazarken “Sonraki gün nerede?” diye bir ekleme yapmak istedim. Bugün burada yarın orada olan benim hikayem çünkü. Şimdilik, önümde ‘sonraki gün’ diye bir şey yok. Biraz,önceki günlerden bahsedecek olursam -ki bahsetmemek hem bugüne hem de yarına haksızlık olur- öncelikle gözünüzde arasından dar sokakların geçtiği, eski
Özgürlük Hapishanesi /Michael Ende
Canım mektup arkadaşım Şirin’e bir mektubumda, “unutamadığın, çok sevdiğin kitaplar neler?” diye sormuştum, o da cevaben “Özgürlük Hapishanesi” demişti. Notlarıma ekledim ama baskısı olmayan bir kitap olunca çok da üzerine düş(e)medim. Şirin’in bir sonraki mektubunun içinden (ya da tam tersi) bu kitap çıkınca çok şaşırdım ve çok da sevindim. Ende, herkesin
Küpeli
Oturduğumuz eve taşınalı bir yılı geçti. Kapının hemen önünde duran sakin köpekten Elif ilk başta korkmuştu ama apartman görevlimiz bu köpeğin oldukça zararsız ve dost canlısı olduğunu söyleyip Elifle onu tanıştırınca bizim de her gün “Merhaba” diyebileceğimiz bir köpeğimiz oldu. Çok uzun bir süre ismini sormadık ve ardından adını “Kurufasülye”
Sarıl Can
David Melling isminden ve bu seriden Sevgili Özlem sayesinde haberim olmuş ancak kitapların baskının azalması (bazı yerlerde tükenmesi) sorunu sebebiyle denk gelememiştik. Geçtiğimiz ay Kızılayda İmge Kitabevinde gezerken kıyıda köşede kalmış iki tane Sarıl Can görünce çok sevindim ve hemen aldım. Son haftaların en sevilen karakteri oldu evimizde. “David Mckee tanıyorum