Tavşancan ve Faresu Süper Oyuncak

Axel Scheffler en sevdiğim çizerlerden biri değil hatta Julia Donaldson kitapları için yaptığı çizimlerin bir kısmını itici bulduğumu söylerek başlamam belki sizi şaşırtabilir. Genelde çizer kimliği ile tanıdığımız Axel Scheffler’in hem yazıp hem resimlediği Tavşancan ve Faresu serisini yayımlandığı günden beri biliyor, denk geldikçe kitapçılarda sayfalarını karıştırıyor ancak eve bu kitaplardan herhangi birini alma fikrine hiç kapılmıyordum.

Ancak geçenlerde, daha önce şurada bahsettiğim gibi, Kerem için kitap alma fikri aklıma düşünce ilginçtir aklıma ilk gelenlerden biri oldu. Seride neden önce bu kitabı seçtiğimin ise çok basit bir sebebi var: Elif ve Kerem skuterlerini paylaşamıyor. Elif’e 3 yıl önce bir arkadaşımızın verdiği skuter biraz küçük gelmeye başlasa ve Kerem neredeyse 1 yıldır (şu an 29 aylık) bu araca rahatlıkla biniyor olsa da bu paylaşamama hali hep devam etti.

Kitabın Adı Konusunda

Skuter mi oyuncak mı yoksa mobilet mi? Kitabın İngilizce adı : The Super Scooter. Skuter’in Türkçe karşılığı tam olarak (bildiğim kadarıyla) yok ancak bazı yerlerde ‘mobilet’ ifadesini görmüş olsam da anlamı karşılamada yetersiz olduğunu düşündüm. Kitabın adının tam da bu sebeple ‘Süper Oyuncak’ olarak çevrilmiş olması, oldukça akla yatkın. Ancak hikayede doğal olarak bu ifade yerini “skuter”e bırakıyor. Ve şunu da eklemek isterim: Neden, Pip and Posy yerine Tavşancan ve Faresu? Can ve Su eklentilerinin sevimli olacağı mı düşünüldü acaba? Pip ,İngilizcede özel isim olarak kullanılıyor diye biliyorum, Posy ise çiçek demeti anlamında. Belki Can ve Su eklentileriyle hem özel isim vurgusu hem hikayede geçen hayvanları betimleyecek bir ifade bütünü kullanılmış olabilir. (Bu paragrafta bolca sesli düşündüm 🙂 Bu arada karşı komşum Janet’ı da bu konuda darlamış ve işin özünü anlamaya çalışmış olabilirim, neyse ki paylaşmayı ve konuşmayı/yazışmayı çok seven biri.

“Peki, şimdi ne yapalım?”

Hikaye oldukça basit. Ve çocukların da bu basit/yalın anlatımı sevdiğini, alt metinleri kendilerinin oluşturduğunu söylemek,yeni bir şey olmayacak. Beni bu yazıyı yazmaya iten şeye geçiyorum o halde. Kitabı eve geldiğinden beri farklı zamanlarda okudum çocuklara. Bazılarında beraberlerdi bazılarında ise yalnızlardı.

Tavşancan’ın bir skuteri var ve buna binmeyi çok seviyor. O sırada yanına Faresu geliyor, o da bu süper oyuncağa binmek istediği için Tavşancan’ın önünden skuteri alıp kaçıyor ve nasıl bineceğini tam olarak binemediğinden bir taşa takılıp düşüyor. O sırada da yaralanmış oluyor.

Durum 1 /Keremle:
Farenin yaralandığı sayfada, “Ayy, fare düştü, ne olacak şimdi?” dedim ve Kerem birden “Benim bir fikrim var”deyip öne eğildi, epey uğraştıktan sonra hayali yara bandını kağıdından çıkardı ve Faresu’nun bacağına yapıştırıp gülümsedi. Ben de hikayeye devam ettim.

Durum 2 / Elifle:
Faresu’nun Tavşancan’ın önünden skuteri alıp kaçtığı yerde, “Bunu neden yaptı anlamadım ki şimdi?” diye sesli düşündüm (sesli düşünme yemlerine Elif mutlaka atlıyor 🙂 Elif de “Neden yapmasın ki? Onun skuteri yok.” dedi.
Es: Skuteri yoksa kendine bir tane alabilir.
Elif: Parası yoksa alamaz. Hem canı binmek de istemiş olabilir. Böyle zamanlarda arkadaşlar birbirine yardım eder.
Es: Tavşancan’dan izin istediğini görmedim ama. O halde düşmesi ve yaralanması bana normal geldi.
Elif: Bana gelmedi.
Es: Ben sadece Tavşancan’ın neden yardıma gittiğini anlamadım. Ben olsam gitmeyebilirdim.
Elif: Sen de olsan giderdin. Arkadaşlık böyledir. Biri yanlış yapabilir ama o yanlış yapsa da düştüğünde yanına gidilir ve ona yardım edilir.
Es: Haklısın sanırım. Bu açıdan bakmamıştım.
Elif: Ben hep haklıyımdır, biliyorsun! (Çok mütevazidir zaten 🙂

Başka kitaplar ve durumlarda bu diyaloglara vesile olabilirdi elbette ama benim bu kitaptan böyle bir beklentim yoktu. İtiraf ediyorum, bu seriyi hafife almışım. Seriyi tamamlayasım geldi ama ‘hızlı tüketim’ olmaması için her ay bir tane almaya karar verdim. Sıradakinin hangisi olacağını tahmin edin bakalım!

*Yayınevinin diğer kitapları hakkında yazdığım yazıları da okumak istersiniz belki.

Tavşancan ve Faresu
Yazan ve Resimleyen: Axel Scheffler
Hep Kitap ,32 sayfa ,2+