Benim Babam Ömür Adam
Genelleme yapmak elbette ki doğru değil ama öğretmen olan yazarlarımızın hikayelerinin satır aralarında “bir şey öğretmek istiyorum” havasını solumak beni biraz rahatsız ediyor.
Benim Babam Ömür Adam
Fikoların bir fırıncı dükkanları var ve yazar burada pişen ekmeğin kokusunu öyle güzel anlatmış ki, cumartesi günleri çıkan özel ekmeklerden bir parça yiyemediğim için üzüldüm, öyle canım çekti 🙂 Bu küçük mahallenin yeni bir konuğu da var; Fiko ile dut ağacının tepesine tırmanan kızıl sakalı güldü mü daha da kızaran sevimli bir karakter: Şair Amca. Mahalleye kendi halinde bir kitapçı açar ve (en güzel tarafı da bu) maddi kaygılardan uzak sevdiği işi yapmanın tadını çıkartır hem de hayat arkadaşı Aliye ile… Tam bu noktada Şair karakterinin Fiko için önemine bakıp hikayede bir yerlerde daha durmasını bekliyorum. İleri bir adım mı atacak yoksa geride mi kalacak? Buradaki kararsızlık belirsizliği de beraberinde getirmiş ve hikayeyi biraz sallamış.
Ama benim için asıl sallantı daha ilk başta söylediğim gibi Fiko’nun tam olarak ne yaptığını,ne istediğini anlayamamış olmaktan kaynaklanıyor. Ortada asıl hikaye yok sadece birkaç tane yan konu var ve biz onların peşinden gidiyoruz. Fiko’nun bisiklet hayaline tutunmak isterken Şairle olan ilişkisine göz kırpıyor ve hemen yanına gelen ‘Fiko abi oluyor ama kardeşinin adı ne olacak’ kaygısı ile dönüp duruyoruz. Hepsinden birer tutam var ama Fiko zaten mor kuşağa kaybetse bile kolaylıkla ulaşabiliyor; o halde çatışma/engel noktası neresi?
Bu hikayeyi “durum hikayesi” olarak düşünsek belki bir yere oturtabiliriz ama benim okuyucu yorumum bir şeylerin eksik olduğu yönünde.
Fiko’nun deyimlerle arası pek iyi değil ve büyüklerin söylediği bazı ifadeleri anlamıyor. Bu deyimleri okuyan çocuklar için ‘ben de bilmiyorum,anlamı ne acaba?’ gibi bir itki oluşturur mu yoksa biraz didaktik bir öğreti olarak kalır mı, bu kısımda kararsızım.
Fiko ve Öğretmeni
Okurken beni bir hayli şaşırtan noktalardan biri de Fiko’nun öğretmeninin öğrencilerinin çantasına “Kimler çantasını düzenli tutuyor, bir bakalım.” diyerek bakması olmuştu. Oldukça disiplinli,sert mizaçlı öğretmenlerim de oldu ama kimse çantamı karıştırmamıştı. Öğretmenlerin böyle bir şey yapabilme hakkı var mı diye düşündüm. Belki iyi niyetli bir uygulamadır ama yine de diğer arkadaşlarının gözü önünde yapılan böyle bir karıştırma faaliyetinin amacını anlayamadım. Benim çantam da her zaman pazar yeri gibidir ama çoğunlukla aradığımı bulurum 🙂
Fiko’nun babasının adı Ömür ve kitabın adı da bunu çağrıştıracak şekilde konulmuş ancak hikayede babanın (kitaba ismini verecek kadar) önemi / öncüllüğü yok; bu açıdan da duraksadım.
Fiko, unutamayacağım ve benimle yaşamaya devam edecek karakterlerden biri olmadı ama fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu ve adını hiç duymadığım Kahveci Güzeli isimli kitap önerisi için yazara teşekkür ederim.
Benim Babam Ömür Adam
Yazan: Ömer Açık
Yaş grubu:9+
Günışığı Kitaplığı, 2015, 140 sayfa, karton kapak
*Lokum Çocuk Kütüphanesi instagram hesabındaki başka pek çok kitap da ilginizi çekebilir.
9 yaş ve üzeri kitaplara buradan ulaşabilirsiniz.
0 Yorum
Yorum gözükmüyor
Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!