Arkadaşım Olmak İster Misin?

İlkokulda 3. sınıfa kadar annemin öğretmenlik yaptığı özel okulda okuduktan sonra 4. ve 5. sınıfları evimize yakın olan bir devlet okulunda okudum. Bu “macera”dan aslında başlı başına bir kitap çıkar. 19 kişilik sınıftan 65 kişilik bir sınıfta okumaya, kokulara, bahçedeki çeşmeden su içmek için sıra beklemeye (ki sıra bekleyen sadece benim, herkes birbirinin üzerinden su içiyor), sıra dayağı denilen şeye, teneffüste ayağına durduk yere çelme takılmasına, hayattaki ilk tokatlara ve elbette bir müddet yalnız olmaya giden içi dopdolu bir süreç bu. (Arkadaşım Olmak İster Misin? diyen olmamıştı ki 🙂

Herkesin “yabancı” biri olarak gördüğü ve benim de muhtemelen onlara “uzaylı” gibi baktığım haftaların ardından sınıftan bir kız Gökçe, “Teneffüse beraber çıkalım mı?” dediğinde çok sevinmiştim. Sanırım bu, “Arkadaşım olmak ister misin?” gibi bir şeydi. Büyüdüğünde işin içine farklı dinamikler giriyor ve şeffaflık olmadığından “samimi” duygular görülemeyebiliyor ancak çocukken her şey o kadar farklı ki. Arkadaşının burnunda sümük varsa da söyleyebiliyorsun ve o sana bozulmuyor 🙂 (Aklıma gelen ilk örnek neden böyle bilmiyorum ama gerçek değil mi?)

Hedwige de biraz bana benziyor. Paristeki arkadaşlarını bırakıp taşraya taşındıklarında tamamen arkadaşsız bir şekilde ne yapacağını bilemiyor ve sonunda aklına bir fikir geliyor. (Düşünsem bulamazdım)

 
“Hedwige en sevdiği kot pantolonunu, üstüne de yeni bir gömlek giymişti. Ama bu, karnında bir çekirge sürüsünün, kanında yılanların ve kafasında kurbağaların dolaşmasına engel değildi.”

Arkadaşlarıyla “İnsan Kaynakları Yöneticisi” gibi mülakat yapmak için 20 tane soru hazırlıyor ve gözüne kestirdiği kişilere bu soruları teneffüste soruyor.
Tabii bunun için bir pardon iki tane yastığa ihtiyaç duyuyor!
Hikayenin en sevdiğim detayı işte bu yastıklar. İlk başta Hedwige’nin bu yastıkları neden aradığı aklıma gelmemişti. Neyse ki “Çarşamba problemi” Hortense de bu problem de çözülüyor ve anket sorularının sorulduğu o iki yastığa kavuşuyor Hedwige.

Hortense bu hikayenin yardımcı karakteri ve benim “Acaba komşu teyze veya amca olacak mı bu hikayede?” diye düşünürken karşıma çıkan tatlı tontik bir teyze. Hedwige’in “Arkadaş nedir?” sorusuna verdiği cevap unutulmaz:

“Arkadaş, birlikte kikirdemeyi, yürümeyi, oynamayı, alışveriş yapmayı, sırlarını söylemeyi, kalbini paylaşmayı sevdiğin; ihtiyacı olduğu zaman yardım etmeyi, teselli etmeyi, rahatlatmayı, sarılmayı istediğin, seni gülümsetebilen ve ağlatabilen, seni yönlendirebilen ve fikir verebilen kişidir. Onun sesini duyduğunda kendini evinde hissedersin.”

İlkokulda yaşadığım sürecin bir benzerini üniversitede ailemden ayrılıp Ankara’ya geldiğimde yaşamıştım. İnsanları kokusundan tanıyabilir miyiz diye düşündüğüm zamanlardı 🙂 Her iki deneyim de bana çok şey kattı ve arkadaşlık konusunda ben de en temel şeyin “güven” ve Hortense Teyze’nin dediği gibi “kendini evinde hissetmek” olduğunu gördüm. (Gri saçlı teyzeler yalan söylemez 🙂
Hedwige’in 20 maddelik anketinden 5 tanesini seçtim ve yanıtladım. Benimle arkadaş olmak ister miydi bilmiyorum ama ben o tatlı yastıkta oturmak ve teneffüste bu soruların tamamını yanıtlamak isterdim.

blank

SORULAR/ CEVAPLAR

1. Ketçap mısın, mayonez mi?
Marka ismi hatırlamıyorum ama bundan yaklaşık 10 sene önce ketçaplı mayonez diye bir ara ürün çıkmıştı; o kadar mutlu olmuştum ki… Sanırım satın alan sadece bendim, bir daha da görmedim o üründen 🙂

2. Konuşmayı mı seversin, dinlemeyi mi?
Bak yine ‘Her ikisi de’ diyeceğim bir soru ama baskın olan “dinlemek” olur. Bazen konuşmaya hiç gerek yoktur çünkü 🙂

8 “Haksızdım.” demeyi bilir misin?
Her zaman bunu fark etmek zor ama fark ettiysem kesinlikle söylerim. Haksızsam haksızımdır değil mi 🙂

17. Arkadaş nedir?
Arkadaş, yanında kendini mutlu ve rahat hissettiğin; dondurma alırken “Vişnelisini de Nilay sever…” dediğin kişidir 🙂

20. Arkadaşım olmak ister misin?
Ben Hedwige’in arkadaşı olmak isterdim. Hem de pek çok!
Peki, siz benim arkadaşım olmak ister miydiniz 🙂

Aaa az kalsın unutuyordum, sizce anket sonuçlarından Hedwige için bir arkadaş çıktı mı yoksa arkadaşlık biraz da “tam gözünüzün önünde olup fark edemediğiniz” kişilerle mi başlar? Ne dersiniz?

Hedwige isminin telafuzunda zorlansam da bu hikayeyi çok sevdim. Çizimlerindeki o meşhur “Sempe etkisi” ve kitabın baskı kalitesinden kaynaklı hoşluk okuma kalitemi arttırdı.

*Arkadaşlık konulu kitaplara göz atmak isteyebilirsiniz.

Arkadaşım Olmak İster Misin?
Özgün Adı:Tu veux etre ma copine?
Yazan ve resimleyen: Susie Morgenstern
Çeviren: Zehra Canfesci
Yaş grubu: 7+
Fom Kitap, 56 sayfa, karton kapak

lokumcocuk

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<