Sihirbazın Fili
Kate Di Camillo adını okuduğum kitaplarda görüyor, merak ediyor ancak bir türlü hangi kitabından başlayacağıma karar veremiyordum. Aklımda daha çok Winn-Dixie Sayesinde ve Despero’nun Öyküsü vardı ama yorumlarına çok güvendiğim arkadaşım, öncelikle mutlaka Sihirbazın Fili kitabını oku deyince ve bana ödünç verince geçen gün hızlıca okudum. Yavaş okumamamın sebebini yazıda ayrıca anlatacağım.
Bazı kitapların giriş paragrafları hikayenin devamını sevip sevmeyeceğinize, yazarın tarzına dair çok keskin izler taşır:
“Geçen yüzyıldan önceki yüzyılın sonlarında bir gün, Baltese kentinin pazar meydanında bir çocuk, başında şapkası, elinde bir gümüş para öylece dikilip duruyordu. Çocuğun adı Peter Augustus Duchene idi ve elindeki gümüş para ona ait değildi; para yaşlı bir askere, – aynı zamanda çocuğun vasisi olan ve onu ekmekle balık alması için pazara gönderen Vilna Lutz’a aitti.”
Sihirbazın Fili
Niyeti pazardan balık ve ekmek almak olan Peter, falcının çadırında gördüğü “İnsan aklının ya da yüreğinin sorabileceği en zor sorulara bir florit karşılığında yanıt verilir.” cümlesine kayıtsız kalamaz. İçeri girer ve falcıya çok merak ettiği o soruyu sorar: “O (kız kardeşim) yaşıyor mu?” Falcı bu soru karşısında şaşırmaz ve Peter’e fili takip etmesini söyler. Fil mi? Evet, gerçekten de söylediği şey bir fildir.
Hikayenin masalsı tarafı bu noktadan sonra anlatının temel özelliği oluyor ve biz tam da o gece sihirbazın güçlü sihriyle opera binasının çatısını kırarak havadan düşen ve soylu kadın Bayan Bettine Lavaughn ‘nın ayaklarının kırılmasına sebep olan filin gelişine şaşırmıyor, aksine çok seviniyoruz. Peki, fil ne hissediyor sizce?
“Fil gözlerini açıp çevresine bakındı ve bilmediği bir yerde olduğunu fark etti. Bildiği tek gerçek vardı. Bulunduğu yer, olması gereken yer değildi. Bulunduğu yer, ait olduğu yer değildi.”
Leo Matienne
Peter’in fili takip ederek kız kardeşine ulaşabilmesi için filin nerede olduğunu bulması ve onun tutsaklıktan kurtulması gerekiyor. Hikayenin en zayıf bulduğum noktası buralar oldu. Ve kitabı hızlıca okumamın en büyük sebebi, fili takip etme isteğimdi. Ancak kitaba adını veren filin pek öyle yol gösterecek güçte bir karakter olmadığını belirtmem gerek. Bu açıdan hayal kırıklığı yaşadım. Kafamda çok eğlenceli bir senaryo kurmuştum oysa ki!
Tüm bunlara rağmen hikayenin o masalsı tadı polis memuru Leo Matienne ve tatlı eşi ile öyle güzel desteklenmiş ki, Leo’nun ayak kokusu burnuma kadar gelse de dayanamayıp ayaklarını gıdıklayasım geldi.
“Bilmelisin ki gerçek durmadan değişir.” Bu ifadeyi çok sevdim ve ben yine bu ifadeyi destekleyecek olaylar zinciri bekledim ama o da olmadı. Sonra kitaptaki her ifadenin peşine bu kadar fazla takılmayı bıraktım,bir de ne göreyim? Fil benim peşimde!
Resimlerdeki karanlık hava hikayeyle öyle uyumlu ilerliyor ki resimler renkli olsa tuhaf gelebilirdi.
“İnsan aklının ya da yüreğinin sorabileceği en zor soru” ne olabilir diye kendime sordum. Ya da karşımda bir falcı olsa ben neyi bilmek isterdim. Aklıma tek bir seçenek bile gelmedi. Sonra Leo kulağıma fısıldadı:
“Ya eğer
Neden olmasın
Olabilir mi?”
Bir tane de ben ekleyeyim, zihnimde kitabı okumadan kurguladığım gibi macera yüklü bir hikaye olsaydı, fil gerçekten ‘her şeyi yapan’ konumunda kalsaydı, Peter’in kız kardeşi Amanda’yı bulma çabası bu kadar masalsı olabilir miydi?
Kitabın çevirisini Şiirsel Taş’ın yapmış olduğunu görünce gözlerim ışıldadı desem abartmış olmam.
*Lokum Çocuk Kütüphanesi instagram hesabındaki başka pek çok kitap da ilginizi çekebilir.
** 9 yaş ve üzeri kitaplara buradan ulaşabilirsiniz.
Sihirbazın Fili
Yazan: Kate Di Camillo
Resimleyen: Yoko Tanaka
Arkadaş Çocuk, 2017, 207 sayfa, 9+
4 Yorum
Meral ettim bu fili ben de ?
Tatlı bir kitap 🙂
Hayal meyal hatırlıyorum, çocukken sihirbaz fil diye bir kitap okumuştum. Sihirbazın fili’de merak uyandırdı, veya çeyrek asrı aşan bir maziye götürdü en nihayetinde.
Aynı kitap olma ihtimali olmasa da belki konuları yakındır, ben de Sihirbaz Fil kitabını merak ettim şimdi 🙂