Çu’nun Okuldaki İlk Günü

Çu’yu hatırlıyor musunuz?
Hani şu hapşırdığında kötü şeyler olan minik tatlı panda.
İşte o şimdi biraz büyüdü ve okula başlayacak ama oldukça endişeli.
Ona iyi davranıp davranmayacaklarını veya onu sevip sevmeyeceklerini çok merak ediyor.
Annesi ve babası da onu rahatlatmaya çalışsa da endişesi pek geçmiyor.
Neyse ki cana yakın bir öğretmeni var.
Sınıf arkadaşları da pek tatlı ve sırayla ne yapabildiklerini veya neyi sevdiklerini söylüyorlar ama Çu hep susuyor. O ara söyleyecek pek bir şey bulamaması normal.
Yapabildiği şeyi anlatması için sözcüklere ihtiyacı yok, tahmin edersiniz 🙂
Kocaman bir hapşırıktan sonra Çu’nun ilk kitabındaki gibi ortalık gerçek anlamda havaya uçuyor ve günün sonunda da Çu farklı bir ortamda kabul görebildiği için okuldan mutlu ayrılıyor.
Hikaye bu haliyle oldukça kısa ve sevimli ama detaylara bakınca derinlerde neler neler var bir bakalım:

Elif’e kitabı arabada da okumayı önerdiğimde “Ama ya o zaman arabamız havaya uçarsaaa!” diye bir panikledi. Kitabın basit görünen ama çocuklar için etkileyici olan kısmı burası sanırım, hikayenin Çu hapşırdığında gerçekten kötü(her yerin uçması gibi) şeyler olduğuna/olacağına çizimlerle okuyucuyu inandırması. Bunun için arka arkaya okumalar ve hapşırmalar da bence gerekli değil ama kitap öyle bir tadımlık sunuyor ki hangi çocuğa okusam (yaşlar 2-8 arası değişiyor) “Bi daha oku, bi dahaa” dediler. Ve heyecanla her şeyin havaya uçtuğu o dramatik anı bekleyip tam orada solukları tutup sonra da kıkırdamaya başladılar.

blank

Çu’nun sınıf arkadaşlarını maymun hariç çok sevimli buldum. Maymun çizimi pek hoş gelmedi gözüme ama tabii bu sadece benim fikrim, çocuklar için bir fark yaratmadı. Benim favorim salyangoz Tiny.

blank
“Benim adım Tiny. Odama girmeyi, kapıyı kapatmayı ve canımın istediği kadar orada olmayı severim.”

Elif kreşe 14 aylıkken başladığı için “Ben okula gitmem” veya “Okulda beni severler mi?” durumunu yaşamadık. Geçtiğimiz mayıs ayında 3 aylığına kreşinden uzak kaldı ve dönerken (her gün okulunu sormasına rağmen) “Acaba”ları vardı kafasında.

“Acaba tüm arkadaşlarım orada mı?”
“Olmayacak çünkü bazıları tatilde.”
?
“Peki öğretmenim?”
“O da olmayacak çünkü biliyorsun bebeği oldu ve biraz onunla evde ilgilenmesi gerek.” (Doğum izninde desem ne komik olurmuş 🙂
?
“Siz de gelecek misiniz kreşe?”
“Sabahları seni bırakacağız, akşamları da alacağız ama gündüz sen orada eğlenirken biz işyerinde olacağız.”
“Ama gelseydiniz, siz de eğlenirdiniz!”
?

Çocukların kafası bizden daha iyi çalışıyor ve daha mantıklı konuşuyorlar, bunu kabul etmek gerek. Eğlenmeyeceksek işe niye gidiyoruz sorusuna ben de duraksıyorum bazen.
Okula dönüş sürecinde bu kitap yanımızda değildi, henüz burada bahsetmediğim “Maisy Kreşe Gidiyor.” kitabı vardı. Ama okula yeni başlayacak çocuklar için zaten sevdikleri bir karakter olan Çu ile giriş yapmaları pozitif bir etki yaratacaktır.
Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim, hikayelerinin sonunda Çu’nun uykuya yatması beni çok mutlu ediyor, gün gelir Elifin de bilinçaltında “Çu da uyuyor, belki uyumak iyi bir şeydir.” diye etki yaratır diye umut ediyorum 🙂
Çu’nun plaj kitabını da aldım ama henüz Elife okumadım. Onunla ilgili ne yorumlar yapacak, ben de merak ediyorum.
Bu kitabı görünce:
“Ben Çu’yu seviyorum diye mi bana bu kitabı aldın” demişti 🙂

blank

Eylül ayında okula yeni başlayacak olan minik tatlı Çu’lar için 1 adet “Çu’nun Okuldaki İlk Günü” kitabını hediye etmek isterim. Okuldaki ilk gününüzü 5 Eylül 2017 tarihine kadar yazın, çekilişe katılın.
Herkese bol şans!

*Neil Gaiman kitaplarına göz atmak isteyebilirsiniz.

Çu’nun Okuldaki İlk Günü
Yazan:Neil Gaiman
Resimleyen: Adam Rex

Çeviren: Sima Özkan
Yaş grubu: 2+
Sırtlan Kitap, 2017, sert kapak, 32 sayfa

lokumcocuk

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<