Pina

Evde olmayı severim. Pina da seviyor.
Evde vakit geçirmeyi de severim. Pina da evinde vakit geçirmeyi seviyor.
(İkisi aynı şeyler değil elbette!)
Çoğu zaman evde olmaktan sıkılmam ve hatta yapacaklarımı yetiştiremem. Pina ise üzerine örttüğü kat kat battaniyelerin yumuşaklığında dinlenmeyi tercih ediyor. Acelesi hiç yok. Yemeklerini yavaş yavaş hazırlıyor ve bundan çok keyif alıyor.

Pina kim mi?

Pina, kendi hikayesinin kahramanı.
Herkes gibi…
Ve dışarı çıkmaktan ürken biri. Dışarı çıktığında başına ne geleceğinden endişe ediyor bilmiyorum ama orman peyniri için çıkması gerektiğinin farkında. Onun dışarı adım atması ve yeniden çıkmasını gerektiren sebep ve ona eşlik eden kaygılar, hepimize öyle tanıdık ki.

Dışarı Çıkmak, Peki Ne İçin?

Pandemi süreci ile birebir örtüşen bir tarafı var bu hikayenin. Elif Yemenici -muhtemelen- bu hikayeyi yazdığında pandemi yoktu. Ancak bize, “Hayatımızda değerli olan/bizi dışarı çıkartacak kadar önemli olan nedir?” sorusuyla baş başa bırakıyor. Şu an yeni normalleşme süreci içerisinde olsak da yazdan önceki dönem yaşadığımız belirsizliğin içindeyken evden çıkasımız yoktu ancak ev için alınması gerekli şeyler de vardı. (Hele çocukluysanız!)

Böyle zamanlarda kimin için neyi değerli olduğuna / olabileceğine karışılmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Bir bisküvi aldı diye sosyal medyada linç edilen kişi için belki o bisküvinin anlamı büyüktü, bunu sadece bir fotoğrafa bakarak bilemeyiz.

Kitapta dikkat çeken önemli noktalardan biri de Elif Yemenici’nin bu hikaye için özel maketler tasarlaması ve onları fotoğraflayarak kurguya yerleştirmesi olmuş. Bu açıdan Merve Yıldıran’ın Kirpi Kız‘ını anımsattı bana. Bu tarz özgün eserlerin de çoğalmasını diledim bu arada.

Parantez kitabındaki göz çizimlerini anımsatan göz detayına ise fazlasıyla takıldım. Pina, kendisini izleyen birilerinin varlığından duyduğu kaygıyı mı resmetmiş ve bize dışarı çıkmaktaki korkusunu böyle mi anlatmış acaba?

Çizimlerden bahsetmişken, Pina’nın süt ve ketçap şişelerinin belirli bir marka çağrışımı yapması sebebiyle farklı tasarlanmış olması daha güzel olabilirdi.

Geçen gün oldukça kısa bir şekilde çocukları sokağa, temiz havaya çıkardım. Elif’in yanında mutlaka kocaman bir tebeşir çantası olur. (Ben kocaman dedim ama inanın kendisi küçük, içine aldığı tebeşirlerle balon balığı gibi oluyor 🙂 Bisiklet sürmesini beklerken resim yapmak istedi. Yaptığı resimden sonra da havanın soğuduğunu ve eve dönmek istediğini söyledi. (Yorumu size bıraktım.)

 

Pina’nın nasıl ilerlediğini  ve sonunu anlatabilmek için önce size ay çileği çayı demlemem gerek ama maalesef evde kalmamış. Başka sefere o halde…

Pina
Yazan, Maketleri Yapan, Grafik Uygulama: Elif Yemenici
Redhouse Kidz, 2020, 32 sayfa, 4+