Arkadaşım Olacaksın! / Peter Brown

Bundan birkaç ay önce kitapçıda “iyi kitap avı”na çıkmışken (burnum iyi koku alır) bir anda Lucy ile karşılaştık.
Kollarını açmış size doğru gelen ve “Arkadaşım Olacaksın!” diye seslenen birine – hele ki bu sevimli bir ayı ise- pek de karşı çıkamazsınız. Ben de koşarak yanına gittim ve ona sarıldım. “Arkadaşım olmak için azıcık beklemen gerekiyor Lucy” dedim üzülerek sonra ona. (yanımda pek para yoktu ve üzgün Lucy’yi arkamda bırakıp çıktım)
Derken kavuştuk!

Ama ne kavuşma… Sanki yıllardır arkadaşız veya birbirinin hasretini çekmiş iki dost. Öyle sarıldık ki birbirimize bir an sonra nefes alamamaya başladığımı fark ettim.
İşte Lucy böyledir; biraz fazla sever.
“Lucy!” dedim hafif mırıltıyla. (Nefesi zor alıyorken bağıramazdım herhalde)
“Canıııımmmm efendiimm!” dedi neşeyle.
“Lucy, beni biraz daha sıkarsan sanırım boğulacağım.” dedim hafif bir sırıtışla.
“Oh, tamam Esoşum fark etmemişim.” derken beni bıraktı ve son 5 dakikada nefesim kesildiği için uyuşan yerlerim kendine geldi.
Bu duruma çok gülerek ormanda ilerlemeye başladık, bana evini göstermek ve beni annesiyle tanıştırmak istedi. Kabul ettim ama size önce “Arkadaşım Olacaksın!” hikayesini anlatmalıyım.
Yoksa Lucy’nin annesinin bizim için yaptığı tarçınlı kurabiyenin tadını alamazsınız.

Her Şeyin Başlangıcı

Her şey yaklaşık 9 yaşındayken (o yaşlarda buçuklu olmamak zordur) yeni bir okul ve yeni bir sınıfta okumaya başlamam ile başladı. (ne çok şey bir anda “başlamış”) Sınıfta nereye oturacağımı veya nasıl oturacağımı bile bilemezken tenefüsler apayrı bir denklemdi. Sınıftan çıkmak zorunluydu ama kimse bu kadar çok çocuğun neden bir anda “Hurrraaaa” diye koştuğunu söylemiyordu. Öteki okulumuzda her şey sırayla ve nazikçe olurdu. Tenefüslerde “Gel bizimle oyna” diyenlerin asıl amacının beni sadece “ebe” yapmak olduğunu sonradan fark edince yanıma gelen çocuklara kuşkuyla yaklaşmaya başladım. Tam o günlerde Gökçe geldi bir anda ve “Arkadaşım Olacaksın!” dedi.
Aaa! O da ne demek öyle ne kabasın demedim.
Çünkü sanırım Gökçe sadece “Tenefüse beraber çıkalım mı?” demişti de ben, bana gülerek gelen bu kızı yanlış yorumlamıştım.

Derken herkes gibi büyümeye başladım ve çeşitli okullara gittim. Bazı canlılara (hepsi insan değildi, bazısı kediydi bazısı da kelebek) “Arkadaşım Olacaksın!” diye gülerek koşmaya başladım ama bir süre sonra fark ettim ki gerçekten de uyum sağlamaya çalıştığım şeyler bana kendimi iyi hissettirmiyor ve hatta gülünç hissettiriyordu. Ben de “Arkadaşım Olacaksın.” demeyi bıraktım.

Hmmm, ne yapalım…
Belki de yalnız çok daha mutluydum.
Gerçi yanımda tatlı bir arkadaş olursa dans partisi verebilir, beraber ağaca tırmanıp elmalara uzanabilirdik veya yüzme yarışı yapabilirdik…
“Bekleyebilirim.!” dedim ama o da olmadı.(Bu sayfa açık ara en sevdiğim)

Ben de haykırdım:
“BENİMLE ARKADAŞ OLMAK İSTEYEN YOK MU?” diye ama ses duyamadım. Off durumum çok umutsuzdu…

blank

Derken bir çatırtı belki de patırtı hatta belki gümbürtü ile geldi hayatıma o tatlı arkadaşım.
İsim vermemi istediğinizi biliyorum ama bunu yapmayacağım.
Çünkü arkadaşım biraz çekingen biri ve onu ürkütmek istemem.
Hem ne önemivar ki; “kim” olduğunun veya neye benzediğinin?
Beraber piknik yapıp perende atabildikten sonra 🙂

  blank

İşte benim hikayem… Kitapçıdayken burnum iyi koku alır demiş miydim?
İçinde tarçınlı kurabiye (evet bu kitapta yok ama bence Peter Brown eksik bırakmış 😛 ) olan ve sıcacık sarılma vaat eden (en az 5 dakika nefes kesmeli) kitapları hemen tanırım.
Çünkü Lucy
Çünkü arkadaşlık
Çünkü yok böyle bir tatlılık 🙂

Peter Brown

Yazar Peter Brown tam da beklediğim biri gibiymiş; Hep Kitap umarım tüm kitaplarını Türkçeye kazandırır yoksa beni yepyeni bir “Peter Brown kitaplarını benim için alır mısın?” macerası bekliyor demektir. Lucy’nin Peter Brown’a “You Will Be My Friend” dediği videoyu sakın kaçırmayın.
Web sitesine de ayrıca bakmak isteyebilirsiniz.

* Kitabın adındaki ünlemi özellikle koydum; kitabı bu vurguyla okuyun: “Arkadaşım Olacaksın! Nıhahahaha” Yoksa sadece “Arkadaşım Olacaksın” diyen birine Lucy bile olsa yüz vermezdim ki ben 🙂
** Lucy’ye çok benzeyen sevgi pıtırcığı 2 yaşındaki yeğenim Ayça, bu kitap bana seni hatırlattı.Kedini 5 dakikadan fazla boğma pardon sevme olur mu kuzum 🙂

Bu kitaplar da ilginizi çekebilir.

Arkadaşım Olacaksın 
Yazan: Peter Brown
Çeviren: Sevin Okyay
YaşGrubu: 2+
Hep Kitap, 2017, karton kapak

lokumcocuk

0 Yorum

Yorum gözükmüyor

Şu anda yorum yok, bu yazı için ilk yorumu sen yapabilirsin!

Yorum yapabilirsin

<